Sabah kahvaltımızın (ekstra) ardından turumuza devam ediyoruz Devrek, Mengen ve Bartın yolu ile Amasra’ya ulaşmadan birkaç kilometre önce Amasra’yı yüksek bir yerden gören ve Fatih Sultan Mehmet’in Amasra’yı ilk gördüğü ve Lalasına “Lala Lala Çeşm-i Cihan bu mu ola” dediği Bakacak tepesinde fotoğraf molası veriyoruz. Manzaraya karşı çaylarımızı yudumladıktan sonra Amasra liman mevkii ne iniyoruz, burada aracımızdan ayrılıp yürüyüşümüze başlıyoruz. İlk olarak genç yaşta trafik kazasında hayatını kaybeden Barış Akarsu adına yapılan heykeli görüp gezimize Sorma Gir kalesi ile devam ediyoruz, Ağlayan Ağaçta çay molamız sonrası Çekmeciler çarşısında yöreye özgü ahşap ve benzeri hediyeliklerin satıldığı Çekiciler çarşısında alış veriş sonrası, Amasra ile özdeşleşmiş olan salata ve balıktan oluşan öğle yemeğimizi aldıktan sonra otobüsümüzle buluşup Safranbolu’ya doğru yolculuğumuza başlıyoruz. Yolculuğumuz sevgi yolu olarak adlandırılan manzalarlar eşliğinde sürüyor. Safranbolu’daki gezimize Hıdırlık tepesinden Safranbolu’yu yüksekten gören bir yerle başlıyoruz sonrasında Cinci Han, Cinci Hamam, Kaymakamlar Konağı, Köprülü camii, Arasta çarşısı ve diğer çarşılarını gezip Lokum alışverişimizi yaptıktan sonra Kastamonu'ya hareket ediyoruz. Akşam Yemeği ve Konaklama otelimizde.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından otelimizden ayrılıyoruz, Sarımsağı ile olan Kastamonu’ nun ilçesi Taşköprü’ panoramik olarak görüp Hanönü üzerinden Sinop’a ulaşıyoruz. Sinop gezimizde ilk olarak Tarihi Cezaevi ziyareti yapıyoruz. Tarihî Sinop Kapalı Cezaevi, 1999 yılında kapatılarak müzeye çevrilen cezaevidir. Tarihi eskilere dayanan yapı, şiirlere, şarkılara konu olmuştur. Sinop Cezaevi 2021 yılında tadilata alınmıştır tadilat devam etmesi durumunda programda olmayacaktır ). Cezaevi ziyaretimiz sonrası Sinop liman bölgesine iniyoruz burada alacağımız öğle yemeği molamız sonrası serbest zamanda dileyen misafirlerimiz Sinop'a özgü özel el işçiliği Kotra atölyelerinden hediyelik alış veriş yapabilirler. Molamız sonrası Sinop’ tan ayrılıp Bafra Deltası üzerinden Samsun’a hareket ediyoruz. Karadeniz’in Paris’i Samsun’a ulaşıp yeni açılan Batı parkını ziyaret ediyoruz. Yeni açılan parkımızın içinde Amazon Savaşçı kadınlarını anlatan bir müze de var dileyen misafirlerimiz bu güzel müzeyi de ziyaret edebilirler. Batı park gezisi sonrasında Atatürk Anıtı ve Bandırma Vapuru’nu geziyoruz daha sonra otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği, konaklama otelimizde.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından Karadeniz sahil yolu Giresun üzerinden Trabzun’a ulaşıyoruz. Köfte denilince markalaşmış Akçaabat’ ta Köfte için öğle yemeği menümüzü alıyoruz. Yemek molamız sonrası Trabzon’da 1900’lü yılların başında bir Rum Banker tarafından Soğuksu mevkiine yaptırılan ve Cumhuriyet döneminde Trabzon'lular tarafından ATATÜRK’e hediye edilen Atatürk Köşk ünü ziyaret ediyoruz. Trabzon’a özgü Kazaziye, Trabzon Hasırı, Telkari ve daha pek çok çeşit Gümüş ürünlerini bulabileceğiniz Alış-Veriş molamız sonrası. Trabzon Gümüşhane yolunu izleyerek Maçka ilçesinden Altındere Milli Parkı içerisinde yer alan yaklaşık 1500 yıl önce iki keşişin kurduğu düşünülen Sümela Manastırı’na ulaşıyoruz. Vadiye hâkim Karadağ’ın eteklerinde sarp kayalık üzerine kurulmuş olan manastırda Ana Kaya Kilisesi, Şapel, Öğrenci odaları bölümlerini geziyoruz. Bu büyüleyici gezimiz sonrasında Karadeniz Sahil yolundan devam ederek otelimize ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. 

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından ilk durağımız Karadeniz'in en önemli destinasyonu olan Uzungöl oluyor. Yüzlerce yıl önce heyelan sonucu dağdan kopan toprak parçasının Haldizen Çayının önünü kapatmasıyla derin bir vadi içerinde oluşan Uzungöl çevresinde yürüyüş yapıyoruz. Daha sonra minibüslere binip Uzungöl’ ü yüksekten gören bir noktadan fotoğraflarımızı çekip 1800 metre yükseklikte bulunan Demirkapı Yaylasına çıkıyoruz. Bulutların üstünde kendimizi bulacağımız bol bol oksijen soluyacağımız yayla kartpostallık fotoğraflar bizleri bekliyor. Yayla gezimiz sonrası otobüsümüze gelip Karadeniz sahil yolu ile devam ediyoruz Rize bezinin dokunduğu bir atölyede durup bu el sanatı hakkında bilgi alıp alış-veriş yapıyoruz. Molamız sonrası Hopa'dan Borçka'ya ulaşıyoruz. Bizi bekleyen dolmuşlarımıza yerleşerek, Karagöl'e çıkarken yöresel yemekler tadabileceğimiz restoranımızda öğle yemeğimizi alıyoruz. Yemek molamız sonrası dolmuşlarımızla yolculuğumuza devam ederken uçsuz bucaksız yeşillikler arasından doyumsuz manzaralarla, eşsiz doğal güzelliğe sahip Karçal dağları eteklerinde bulunan bu kartpostal güzelliğinde olan Milli Park alanımızı geziyoruz. Karagöl’ de rehberimizin anlatımlarını dinledikten sonra alacağımız serbest zamanda dileyen misafirlerimiz göl etrafında yürüyüş yapabilirler, sandalla gölde gezinti yapabilirler, Kafeteryada oturup çaylarını yudumlayabilirler. Karagöl gezimizin ardından dolmuşlarımızla Borçka'ya inip bizi bekleyen otobüsümüzle buluşup gecesi ayrı bir güzel olan Batum’ a gidiyoruz. Sarp sınır kapısında gümrük işlemlerimizi yaptıktan Çoruh Nehri’ni görüp Batum’a ulaşıyoruz. Batum’da göreceğimiz yerler arasında Orta Camii - Türk Sokağı - Avrupa Meydanı - Medea Heykeli, Altın Post heykeli, Poseidon Çeşmesi - Piazza - Alfabe Kulesi - Ters Restorant – Ali - Nino Heykeli - Dans eden sular bulunuyor. Gezimiz sonrası Otelimize geliyoruz. Konaklama Artı Kahvaltı otelimizde.

Önemli Not: Batum’a geçişte T.C. vatandaşları için – Yeni Nüfus Cüzdanı yeterlidir. Pasaportu olanlar pasaportlarını yanlarında bulundurabilirler. Yeni nüfus cüzdanları olması zorunludur. Nüfus cüzdanı dışında pasaport ile geçiş yapılabilir. Bunların dışındaki kimliklerle giriş yapmak mümkün değildir. Ayrıca ebeveynleri yanında olmadan seyahat eden 18 yaşından küçükler için anne ve babadan noterden tasdikli muvafakat name gerekmektedir.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, Batum’dan ayrılıyoruz. Gümrük işlemlerimizin ardından kısa bir yolculukla Fırtına deresi ve Fırtına Vadisi’ nin muhteşem manzaraları eşliğinde Kaçkar Milli Parkında yer alan Ayder Yaylası’ na ulaşıyoruz. ‘Yaylaların Sultanı' Ayder yaylası’ nda muhteşem manzara eşliğinde gezimize Gelin Tülü Şelalesinde fotoğraf molası vererek başlıyoruz, Yaylada Şelale manzarası eşliğinde yapacağımız yürüyüşümüz ve serbest zamanımız sonrası aracımızla Çamlıhemşin’de bizi bekleyen minibüslere geliyoruz. Bundan sonrasını minibüslerle devam edeceğiz. Fotoğraf makinalarınızı unutmayın; zengin bir fauna ve flora yaşam alanına sahip olan heyecanlı ve sürprizlerle dolu yolculuğumuza Zilkale ve Şenyuva Köyü gezisi ile başlıyoruz. Şenyuva Taş Köprüde fotoğraf molası veriyoruz. Sevdaluk dizisinde görülen köy olan Şenyuva Köyü ziyareti ve fotoğraf molamızın ardından Zilkale'ye ulaşıyoruz. 100 mt'lik bir uçurumun tam tepesinde kurulmuş ve eski dönemlerde ticaretin güvenliği açısından çok önemli bir konumda bulunan bu Kartal Yuvası'nı andıran kaleyi geziyoruz. Burada kısa bir çay molası sonrası Çat Vadisi içlerinde saklı muhteşem Palovit Şelalesini göreceğiz. 15 mt den dökülen şelale büyüleyici görüntüsünü fotoğraflıyoruz. Daha sonra dolmuşlarla aracımıza dönüp Fırtına vadisinde vereceğimiz öğle yemeği molamızda Yöresel lezzetler tatmaya devam ediyoruz. Dolu, Dolu ve keyifli geçen gün sonrası sahil yolunu takip ederek Of – Trabzon üzerinden yolda Çay ve Bıçak Alışverişi için vereceğimiz molalarla birlikte otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, Sahil yolu ile Ordu’ya ulaşıyoruz. Ordu merkezde Teleferik ile Boztepe’ye çıkıp muhteşem Ordu manzarası eşliğinde çayımızı yudumluyoruz. Bu muhteşem manzara ve teleferik gezintisi ardından yolculuğumuzun devamında Terme’ye ulaşıyoruz. Karadeniz bölgesinin en büyük tesisleri olan Ulusoy Terme Tesislerinde öğle yemeğimizi alıyoruz. Öğle yemeğimizin ardından Samsun yolu ile Amasya’ya ulaşıyoruz. Gecesi de gündüzü de birbirinden güzel bu şehirde ilk olarak dünyanın en büyük Mumya müzesi olan Amasya Arkeoloji müzesini ziyaret ediyoruz. Arkeoloji, etnografya, fosil ve mumyalar bölümlerini gezdikten sonra Amasya’da şehzadelik yapmış ve Osmanlı’ya padişah olmuş Sultan İkinci Beyazıt Külliyesini ziyaret ediyoruz. Külliye içerisinde paratoner olarak kullanılmış çınar ağaçlarını, o dönemde payitaht İstanbul’u merak eden, ama gidemeyen Amasyalılar için İstanbul siluetinin çizildiği tarihi şadırvanı, kapı girişlerindeki denge sütunlarını ve camiinin içini gördükten sonra Yeşilırmak kıyısına iniyoruz. Yeşilırmak, Sivas’tan doğarak Samsun’un Çarşamba ilçesinde denize dökülene kadar geçtiği tüm bölgelere hayat verir. Amasya, Yeşilırmak’ın iki yakasına yerleşmiş bir şehirdir. Amasya; Osmanlı döneminden kalma 18. ve 19. Yy konaklarını, Yeşilırmak boyunca sıra sıra inci tanesi gibi dizilmiş yalı olarak adlandırılan evleri, İran kökenli Pontus krallarının Harşena Dağı’na oyularak tapınak görüntüsü alan mezarlarını, Ferhat ve Şirin efsanesini ve Şehzadeler parkındaki Padişah büstlerini göreceğimiz görsel bir şölenle sizleri kendisine hayran bırakacaktır. Şehzadeler parkında yapacağımız yürüyüş sonrasında Roma dönemi kemerleri üzerine oturtulmuş Alçak Köprüden geçerek Hazeranlar Konağını da görüp otelimize yerleşiyoruz. Akşam Yemeği ve konaklama otelimizde.

Sabah kahvaltısının ardından Amasya’dan ayrılarak Mecitözü , üzerinden Çorum’a varıyoruz burada Ulusoy Dağ Tesislerinde vereceğimiz molada çaylarımızı yudumlarken meşhur Çorum leblebisi alış verişide yapabiliriz, sonrasında Kırıkkale’den geçip Ankara Anıtkabir'e ulaşıyoruz. Anıtkabir’ de yapacağımız kısa Ata ziyaretimiz sonrası Ankara’dan ayrılarak Afyon, Uşak, Kula üzerinden yolda verilen molaların ardından uygun saatlerde İzmir’e ulaşıyor ve bir başka BİGEZEN TUR organizasyonunda buluşmak dileği ile siz değerli konuklarımızla vedalaşıyoruz.