26-28 MART / DOLDU
23-25 NİSAN / KAYITLARI DEVAM EDİYOR!
ŞOK FİYATIYLA SADECE 1299TL!
ANTAKYA ve GAZİANTEP KONAKLAMALI
UÇUŞ BİLGİLERİ
CUMA / 07:35 İZMİR - ADANA
PAZAR / 22:15 ADANA - İZMİR
Cuma sabahı siz misafirlerimizle saat 06:00'da İzmir Havalimanında iç hatlar terminalinde buluşup 07:35 Kalkışlı Sunexpress uçağına yerleşiyoruz. Adana havalimanına inen uçağımızda valizlerimizi aldıktan sonra bizi bekleyen aracımızla Taşköprü ve ülkemizin en büyük camilerinden biri olan Sabancı Merkez Camisini gezip meşhur Adana kebapçılarına gidip dileyen misafirlerimiz Adana kebap , dileyenlerde ciğer şiş gibi yöresel yemeklerinden oluşan kahvaltılarını yapabilirler.Alacağımız yemek molamızın ardından da panaromik olarak İskenderun'u görüp Belen geçidinden geçerek Antakya'ya doğru ilerliyoruz. Antakya da ilk ziyaret noktamız Hatay Arkeoloji ve Mozaik Müzesi. Antakya veya tarihteki adıyla Antiokheia kökenli birçok eser bugün Hatay Arkeoloji Müzesi’nin yanı sıra Amerike Birleşik Devletleri’ndeki Princeton Üniversitesi Sanat Müzesi, yine Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Worcester Müzesi ve Fransa’da Louvre’de saklanmakta ve sergilenmektedir. Kazılarda çıkan eserlerin tek yerde toplanması için başlayan çalışmanın ardından 1934 yılında Hatay Arkeoloji Müzesi’nin temelleri atılmış, 1948 yılında da ziyaretçilerini ağırlamaya başlamıştır. Bu müze,aktif olduğu dönemde dünyanın en büyük üçüncü mozaik müzesi ve mozaik eser koleksiyonuna sahipti.1975 yılında yenileme çalışmaları yapılsa da, bu müzenin günün koşullarına hizmet verememesinden dolayı, şimdiki müzenin yapımına 2011’de başlanmış ve 28 Aralık 2014 tarihinde düzenlenen törenle de ziyaretçi kabulüne başlamıştır .Müzede, Paleolitik dönemden başlamak üzere kesintisiz bütün dönemlere ait çok zengin eser koleksiyonu sergilenmektedir.Hatay Arkeoloji Müzesi’nde teknolojiden de faydalanılarak, çeşitli tarihi benzetme ve canlandırma sistemleri yerleştirilmiştir.Müzeyi rehberimizle gezerken, kendimizi bir anda zaman makinesinin içinde bulacağız ve mitolojik dönemin nice efsanesinin arasında, gezineceğiz.Hayranlıkla gezeceğimiz müzemizin ardından St. Pierre Kilisesine geçiyoruz.St. Pierre Kilisesi (Aziz Petrus), Asi Nehri’nin batısında, Hac Dağı’nın eteklerinde yer alıyor. Kesin inşa tarihi bilinmemekle birlikte Aziz Petrus’un ilk kez vaaz verdiği yer olduğuna inanılan mağaranın dışına, Hıristiyanlığın Roma Devleti tarafından resmi din olarak kabul edilmesinden sonra yapılan eklemelerle kilise formu kazandırılmış.Rehberimizden kilise hakkında detaylı bilgileri aldıktan sonra Habibi Neccar Cami önünde inerek , camimizi geziyor ve eski Antakya sokaklarına girerek Uzun Çarşıya doğru keyifli bir yürüyüş yapıyoruz. Yürüyüşümüzün ardından Antakya denince aklımıza ilk gelenlerden biri olan künefenin tadına bakıp , çaylarımızı içip peynir , salça , isot biberi , zahter alışverişlerimizi yapıp aracımızla buluşup otelimize doğru hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklamamız Dileyen misafirlerimiz akşam yemeğinden sonra Harbiye şelalelerine doğru inebilir ve orada çaylarını içebilirler.
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Vakıflı Köyüne doğru hareket ediyoruz.“Türkiye’nin Tek Ermeni Köyü” olma özelliği ile öne çıkartılmak istense de, aslında ifade edilenin asıl karşılığı, “Türkiye’nin Son Ermeni Köyü”! Musa Dağı eteklerindeki Hıdırbey Vadisi’nin doğal devamı niteliğinde köy, birçok özelliğiyle, benzerlerinden ayrılıyor. Adeta, ‘olması gerekenin’ altını çiziyor.Köyün tamamını Ermeni asıllı Türk vatandaşları oluşturması yanı sıra, köyün diğer bir özelliği de, köyde organik tarım yapılıyor olması. Organik tarımla yetiştirilen portakal başta olmak üzere, narenciye ürünleriyle, 2004 yılında Türkiye’ye 1 milyon Euro ihracat geliri kazandırınca, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından Toplumsal ve Sportif Fair Play Ödülü ile mükâfatlandırıldı.Ermeni ustalarının ellerinden çıkmış taş evler arasında gezindikten sonra Hıdırbey Köyüne doğru devam ediyoruz.Sahil kesimindeki ilçesi Samandağ’a bağlı Hıdırbey Mahallesi’nde bulunan çınar ağacı, Hz. Musa tarafından dikildiğine inanıldığı için yöre halkı tarafından ‘Musa Ağacı’ olarak biliniyor. 7,5 metre gövde genişliği ve 17 metre boyuyla bölgenin simgesi haline gelen Musa Ağacı, doğal güzelliğiyle ile bizleri kendisine hayran bırakacak.Yöre halkı tarafından ağacın, Samandağ’da Hz. Musa’nın elindeki asayı toprağa sapladıktan sonra asanın yeşerip fidana dönüşmesi sonucu ortaya çıktığına inanılıyor. Halk arasında Ab-ı Hayat suyundan can bulan fidanın binlerce yılda gelişerek bugünkü halini aldığı düşünülüyor.Bizde ağacın muhteşem dalları altında kahvelerimizi içtikden sonra Titus Tünellerine doğru ilerliyoruz.Roma İmparatoru Vespasian'ın emriyle yapımına başlanan ve dağdan gelen suların neden olduğu selin taşıdığı kum ve çakılların limanı doldurmasına engel olmak için bin esire yaptırıldığı bilinen Titus Tüneli, doğanın içerisindeki büyüleyici mimarisiyle ziyaretçilerini ağırlıyor.Bin 380 metre uzunluğu, 7 metre yüksekliği ve 6 metre genişliğiyle dikkatleri çeken ve esirlerin çekiç ve murç yardımıyla dağı oyarak şekillendirdiği tünel,oldukça ilgimizi çekecek.Titus Tüneli’nin doğusunda yer alan Beşikli Mağara içerisindeki Roma dönemine ait mezarların ise soylu bir yönetici ve ailesine ait olduğu sanılıyor.Rehberimiz eşliğinde gezimizi tamamladıktan sonra Hz. HIZIR TÜRBESİ'ni de ziyaret edip Gaziantep'e doğru yolculuğumuza başlıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardndan tüm gün Gaziantep'deyiz. İlk durağımız Bey Mahallesi. Gaziantep'in tarihi Bey mahallesi, Ermenilere, Türklere, Yahudilere, Suriyelilere ev sahipliği yapmış bir mahalle. Günümüze gelindiğinde mahalle dar sokakları, müzeleriyle ve geleneksel Gaziantep evleriyle tarihini ayakta tutmayı başarırken kiliseden bozma camisi, özel işletmeye açılan kafeleriyle de bir o kadar değişime uğradı.Evliya Çelebi Seyahatname’sinde 'Şehrin her sokak başında kale gibi kapıları vardır. Her gece sokaklarında kandiller yanar' diyerek anlattığı mekanın Bey mahallesi olduğu da rivayet edilir..Bu tarih kokan sokaklarda rehberimiz eşliğinde gezip , kahvelerimizi içtikden sonra ülkemizin önemli değerlerinden biri olan Zeugma Müzesine doğru hareket ediyoruz.Gaziantep’in Nizip ilçesi, Belkıs Köyü’nde, Fırat Nehri’nin kıyısında yer alan Zeugma, M.Ö. 300 civarında Büyük İskender'in generallerinden Seleukos Nikator tarafından kurulmuş antik bir şehir. Roma döneminden kalan mozaikleri ile dünyaca ünlü olan Zeugma’daki kalıntıların önemli bir bölümü yapılan çalışmalarla kurtarılırken kentin villaları ve çarşıların bulunduğu alan ne yazık ki Birecik Barajı’nın suları altında kaldı. Arkeolojik buluntular, Yunan ve Pers kültürlerinin birbirleriyle ilişkisinde Zeugma’nın önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Özellikle Roma döneminde Zeugma Antik Kenti’nin sanat ve mimari anlamda zengin villaları süsleyen mozaikleri günümüze kadar ulaşmayı başarmış. Bunlardan en önemlisi de adı Zeugma ile özdeşleşen 'Çingene Kızı' mozaiği…Bizde evlerin tabanlarını süsleyen bu mozaikleri ve hikayelerini hayranlıkla dinleyerek en sonda da Çingene Kızı mozaiğini görerek müzemizden ayrılıyoruz.Rehberimizin önerdiği yerde Gaziantep'in meşhur küşlemesinin tadına bakarak alacağımız öğle yemeğimizin ardından Şahinbey Mahallesine doğru hareket ediyoruz.İlk durağımız Şahinbey Milli Mücadele Müzesi .Anteplilerin, İngiliz ve Fransız işgaline karşı kahramanca yürüttüğü ve "Gazi" unvanını kazandığı destansı savunma anlatılıyor. Şahinbey Belediyesince restore edilen müzede, 12 oda, livas, kastel ve 1100 metrekare mağara yer alıyor. O döneme ait yaşantının sergilendiği mağarada şehir halkının kullandığı tabanca, tüfek, kılıç, kama, et satırı, kazma, kürek ve nacak gibi birçok tarihi eşya da yer alıyor. Bu muhteşem müzemizi hayranlıkla gezdikten sonra Şahinbey mahallesine yürüyerek , restore edilmiş binaların yanından geçerek Almacı Pazarı ve Bakırcılar Çarşısına doğru ilerliyoruz. Dileyen misafirlerimiz rehberimiz ile Gaziantep Kalesini gezmeye gidiyorlar , dileyen misafirlerimiz alışverişlerini yapabilmek , katmerin tadına bakabilmek ve Tahmis kahvesini içebilmek için serbest zamana kalabilirler. Saat 19:00 da belirlediğimiz nokta da toplanıp Adana'ya doğru hareket ediyoruz. Adana Havalimanına geldiğimiz zaman saat 22:15'de İzmir için kalkış yapacak olan Sun Express havayollarına ait uçağımıza yerleşiyoruz. Saat 23:50'de İzmir Havalimanına inecek olan uçağımızdan valiz işlemlerimizi tamamladıktan sonra bir sonraki turumuzda buluşmak dileğiyle vedalaşıyoruz.
REZERVASYON ve ÖDEME SEÇENEKLERİ
ÖN ÖDEME
Banka havalesi ile veya ofisimizden ön ödeme yaparak ve kalan ödemesini araçta tamamlayacak şekilde rezervasyon oluşturmak isteyen misafirlerimiz 0546 403 4350 numaralı hattımızdan ön ödemeli rezervasyon oluşturabilir.
ONLİNE ÖDEME
Online ödeme,kredi kartı ile taksitli ödeme veya tek çekim ödeme yapmak isteyen misafirlerimiz sağ taraftaki alandan rezervasyon oluşturabilir.
SATIŞ OFİSİMİZDE ELDEN ÖDEME
Satış ofisimize gelerek nakit veya kredi kartınız ile ödeme yapabilirsiniz.
Tek Kişi | Çift Kişilik Odada Kişi Başı | |
Taksit | Aylık | Toplam |
2 | 675,48 TL | 1350,96 TL |
3 | 458,98 TL | 1376,94 TL |
4 | 347,48 TL | 1389,93 TL |
6 | 233,82 TL | 1402,92 TL |
9 | 158,77 TL | 1428,90 TL |