Değerli Konuklarımız, sabah yolumuz üzerinde vereceğimiz kahvaltı molasının ardından Samsun’a ulaşıyoruz. 19 Mayıs 1919 da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ilk ayak bastığı yeri simgelemek üzere yapılan İlk Adım Anıtını önünde vereceğimiz fotoğraf molasının ardından Meydanda bulunan Atatürk Heykelini görüp, Atamızı Samsun’a ulaştıran Bandırma Vapurunu geziyoruz. Samsundaki gezimizi burada noktalayıp, Çarşamba – Terme – Ünye üzerinden Ordu Boztepe’ye ulaşıyoruz. Ordu’yu kuşbakışı görebileceğimiz 485 m yükseklikte bulunan bu seyir terasında fotoğraf ve çay molası vereceğiz. Boztepe’deki mola süremizin sonunda Giresun’a hareket ediyoruz. Giresun şehir merkezinde vereceğimiz serbest zaman sonrasında otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Kahvaltı: Acentamızın sizin için seçmiş olduğu restoranımızda serpme veya açık büfe şeklinde alınacak kahvaltı. ( ilk günkü kahvaltı ekstra olarak alınır ) İlk günkü kahvaltı ve son günkü akşam yemeği tur ücretine dahil değildir. )

Öğle Yemeği: Terme Ulusoy Tesisleri (Serbest Zaman)

Akşam Yemeği: Konaklama otelinde açık büfe veya set menü tur ücretine dahil olarak sunulacaktır.

Konaklama: Giresun Otelleri

Değerli Konuklarımız, otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında Tirebolu da bulunan çay fabrikasına uğruyoruz. Çayın dalından koparıldıktan sonra demliğimize gelene kadar geçen yolculuğunu izleme şansı buluyoruz. Çay alışverişi için serbest zaman veriyoruz. Alışverişlerimizi tamamladık dan sonra Tarihi İpek Yolu’nun en önemli şehirlerinden olan 4000 yıllık geçmişi ile bizleri karşılayan Trabzon’a ulaşıyoruz. Trabzon gezimize ilk olarak; Soğuksu Mevkii’nde bulunan Konstantin Kabayanidis isimli armatör tarafından 19 yy. sonlarından İtalyan Barok mimarisinde yaptırılmış, 1923 Lozan anlaşmasındaki ek maddeye göre Türkiye ile Yunanistan arasındaki nüfus mübadelesi sonucunda hazineye kalan ve Atatürk’ün iki kez ziyaret ettiği vasiyetinin bir kısmını yazdığı Atatürk Köşkü ile başlıyoruz. Buradaki gezimizi tamamlayıp Ayasofya Camine gidiyoruz. İstanbul’un Latin işgaline uğraması ile İstanbul’dan kaçan Kommenos sülalesi tarafından 1250 -1260 yıllarında Manastır kilisesi olarak yapılan, adını “Kutsal bilgelik” anlamına gelen Ayasofya’dan alan Kilise 1584 yılında Cami’ye çevrilmiş olup, 1964 yılında Vakıflar genel müdürlüğü tarafından restore edilerek Müze’ye dönüştürülmüştür. 2012 yılında tekrar ibadete açılarak cami olarak kullanılmaya başlanmıştır. Restorasyon çalışmaları nedeni ile dışarıdan anlatım ve fotoğraf çekimi yapılacaktır. Trabzon’a özgü el sanatı olan Trabzon Hasırı, Telkâri ve Kazaziye işlerini yapan ustaların marifetli ellerinde hazırlanan ürünleri görme fırsatı buluyoruz. Trabzon’daki gezimizi burada tamamlıyor Of – Rize – Ardeşen üzerinden UNESCO tarafından dünya miras listesine alınan 50 eko sistem arasında bulunan Fırtına Vadisine geliyoruz. Öğle yemeğimizi Fırtına Deresi’nin kenarında kurulu bulunan restoranımızda alıyoruz. Fırtına deresi boyunca sıralanmış bu restoranların sunduğu en meşhur yemek alabalıktır. Bu bölgede birçok alabalık çiftliği bulunmaktadır. Özellikle Kırmızı benekli alabalık oldukça ilgi görmektedir. Fırtına deresinden gelen su sesi eşliğinde aldığımız keyifli bu öğle yemeği sonrasında dileyen misafirlerimiz aşağıdaki extra turlara katılabilirler.

1.Alternatif / Zilkale Gezisi; Eski Ticaret Yolunu korumak için Çat Vadisine kurulmuş olan Zil kale ve Ortan Köyü gezisi kişi başı (Ekstra)

Çamlıhemşin’den bizleri alan minibüslerle “Sevdaluk” dizisinin çekimlerinin de yapıldığı Şen yuva köyünü görerek, tarihi Hemşin konaklarını fotoğraflayabileceğiniz Ortan köyüne gidiyoruz. Burada vereceğimiz kısa mola sonrasında fırtına vadisi üzerinde yükselen Zil Kale’ye geçiyoruz. Tıpkı bir kartal yuvasını andıran kale fethedilmesi zor bir bölgede inşa edilmiştir.

2.Alternatif. Fırtına Deresinde Rafting; yaklaşık 1,5 saat süren Uzman eğitmenlerin vermiş olduğu bilgiler ışığında hafif bir parkurda Rafting kişi başı ……….. TL’dir. (Ekstra)

Ekstra turlara giden misafirlerimizin geri dönmeleri sonrasında Ayder yaylasına hareket ediyoruz. 2010 yılında Berlin Uluslararası Film festivalin de Ülkemize “Altın Ayı” ödülünü getirmeyi başaran “Bal” filminin çekimlerinin gerçekleştiği Çamlıhemşin’den geçerek Bölgede Osmanlı döneminde yapılmış taş köprülerin en güzel örneklerinden olan Timisvat Köprüsü’nde vereceğimiz fotoğraf molası sonrası 1350 metre yükseklikte bulunan zengin bitki örtüsü ve kaplıca suları ile ünlü Ayder Yaylası’na varıyoruz. Gelin Tülü Şelalesini görüyoruz. Kalegon, Aşağı Ambarlı ve Yukarı Ambarlık gezilerimizi tamamlayıp, yaylada serbest zaman veriyoruz. Keyifli bir yürüyüş ya da yöre insanlarıyla sıcak bir sohbet yapabilirsiniz. Ayder yaylasından ayrılıyor, otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Kahvaltı: Otelimizde açık büfe olarak alınacaktır.

Öğle Yemeği: Pınar Alabalık Restoran (Alabalık, Turşu Kavurma, Patates Kızartması, Mısır Ekmeği, Salata, Muhlama, Laz Böreği, Çay

Akşam Yemeği: Konaklama otelinde açık büfe veya set menü tur ücretine dahil olarak sunulacaktır.

Konaklama: Çamlıhemşin Otelleri

ÖNEMLİ UYARI: Batum’a Giriş sadece, yeni tip kimlik kartları ile gerçekleştirilebilmektedir. Ehliyet ile giriş yapılamaz. T.C vatandaşı olmayan misafirlerimizin girişi kendilerine aittir. Belge eksikliği sebebiyle giriş yapamayan misafirlerimizin girişi kendilerine aittir. Resimsiz ve yıpranmış kimlikler geçiş izni alamamaktadır. 150 TL olan çıkış ücreti misafir tarafından ödenir. Ailesi ile birlikte (Anne ve Babanın Aynı Anda) seyahat etmeyecek olan 18 yaş altı misafirlerimizin Batum’a geçişleri için Noterden onaylı Muvafakat name almaları gerekmektedir.

Değeli Konuklarımız, otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında Borçka’ya hareket ediyoruz. Burada bizleri bekleyen minibüslerimize binerek Karadeniz’in bakir kalmış güzelliği ile ziyaretçilerini büyüleyen Kalaskur deresinin ağzının kapanması ile oluşan Karagöl’e doğru ilerliyoruz. Yola sanki bir tünel kurarcasına uzanan yemyeşil ağaçlar içerisinden geçerek yolumuz üzerinde Bartnala - Korpa - Rusmana - Maisur şelalelerini görerek Karagöl’e ulaşıyoruz. Dağların arasında saklı kalmış bu heyelan gölü sizleri büyüleyecek. Burada vereceğimiz serbest zaman içerisinde göl kıyısında bulunan tekneler ile gezinti, ya da Göl çevresinde yürüyüş yapabilirsiniz. Borçka dan ayrılıyor Hopa üzerinden Sarp Sınır Kapısına ulaşıyoruz. Giriş işlemlerimizi tamamlayıp Gürcistan/Acara bölgesine geçiyoruz. Batum şehir merkezine doğru devam ederken Bayburt’tan doğup Batum sınırlarına kadar kendine keskin çizgiler oluşturan Çoruh Nehrini ve üzerindeki eski Gonio Köprüsünü görüyor şehir merkezine ulaşıyoruz. Batumi / Adjara Arkeoloji Müzesini, tarihi Meryem Ana Katedral Kilisesini, Tarihi Orta Camii, Piazza Meydanını, Piazza Saat Kulesini, Gürcü Ortodoks Kilisesini, Ermeni Ortodoks Kilisesini, Avrupa Meydanını, Medea Heykelini, Poseidon Anıtını, Tiyatro Binasını, Batum Limanını yeni oluşturulan yüzüyle göreceğiz. Batum Bulvarında gezinti yaptıktan sonra alışveriş için serbest zaman vereceğiz. Batum gezimizi burada noktalıyor ve Sarp sınır kapısından çıkış işlemlerimizi tamamlayıp, otelimize yerleşiyoruz.

Kahvaltı: Otelimizde açık büfe olarak alınacaktır.

Öğle Yemeği: Hopa (serbest olarak alınacaktır)

Akşam Yemeği: Konaklama otelinde açık büfe veya set menü tur ücretine dahil olarak sunulacaktır.

Konaklama: Hopa Otelleri

Değerli Konuklarımız, otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında Rize’nin Gündoğdu ilçesine hareket ediyoruz. Rize bezinden üretilen tekstil ürünlerinin bulunduğu mağazamızda alışveriş molası veriyoruz. Gündoğdu’dan ayrılıp İyidere – Of üzerinden Solaklı Vadisi’ni takip ediyoruz. Yolun her iki yanında bulunan Solaklı vadisi boyunca uzanan yemyeşil ağaçlar, Asma köprüler arasından geçerken dağların yamacına kurulan hatta birçoğunun yolu bile bulunmayan evleri görüyoruz. Dileyen misafirlerimiz verilen serbest zaman içerisinde Göl çevresinde yürüyüş yapabilir, dileyen misafirlerimiz ise kendilerine sunulan ekstra yayla turuna katılabilirler.

LUSTRA ve KARESTER YAYLA TURU; Minibüslerimiz ile 2400 metre yüksekliğe tırmanmaya başlıyoruz. Yol boyunca seyir teraslarında durarak fotoğraf molası veriyor Yayla Evlerinden bir tanesine konuk oluyor çaylarımızı içiyoruz. Rengârenk çiçeklerin arasında yapacağımız yürüyüş sonrasında Uzun Göl’e geri dönüyoruz.

Uzungöl’e veda edip, Sürmene’ye ulaşıyor ve öğle yemeğimizi alıyoruz. Yemek sonrasında Dünyaya adını duyurmayı başarmış el yapımı sürmene bıçaklarını görüp, alışveriş yapma imkânı buluyoruz. Alışveriş molasının ardından Maçka üzerinden Coşandere’yi sağımıza alarak ilerliyor, Altındere milli parkına ulaşıyoruz. Burada bizleri bekleyen minibüsler ile Sümela Manastırına çıkıyoruz. Manastır içirişinde bulunan yaşam alanları ve freskoları görüp Fotoğraf molası veriyoruz. Sümela Manastırındaki gezimizin sonuna geliyor Altındere milli parkına dönüyoruz. Otobüsümüz ile buluşuyor Altındere’den ayrılıyoruz. Rumcanın yerel lehçesinde "Geçit" anlamına gelen antik çağlardan beri ticaret yolları üzerindeki bir geçit olarak önemini koruyan Zigana’ya çıkıyoruz. Doğu Karadeniz coğrafi yapısı ile Orta Anadolu yaylaları arasındaki 2032 metre rakımlı zirvede geçiş noktası olan 1690 metre uzunluğundaki Zigana Tünelinde vereceğimiz fotoğraf molası sonrasında ismi Arapça Hamse (Beş) Köyden gelen Hamsiköy’ü panoramik olarak görüp meşhur sütlacının tadına bakmak için kısa bir mola vereceğiz. Ardından Giresun’daki otelimize hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde

Kahvaltı: Otelimizde Açık büfe şeklinde alınacaktır.

Öğle Yemeği: Çamburnu tesisleri (serbest zaman)

Akşam Yemeği: Konaklama otelinde açık büfe veya set menü tur ücretine dahil olarak sunulacaktır.

Konaklama: Giresun Otelleri

Değerli Konuklarımız; otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında Aksu Deresi’nin eşliğinde Dereli ilçesini takiben Giresun’un en ünlü yaylası deniz seviyesinden 1680 metre yüksekliğindeki Kümbet Yaylası’na çıkıyoruz. Yolculuğumuzda rengarenk mevsim çiçekleri eşlik ediyor. Kümbet Yaylası’nda kısa bir mola veriyor, Koçkayası’nda orman içerisindeki tesisimizde öğle yemeğimizi mangal şeklinde alıyoruz. Öğle yemeği sonrasında 3150 metre yüksekliğindeki Karagöl Dağı’nı izliyor, yayla içerisindeki yürüyüşümüzü tamamladıktan sonra Aymaç Mevkii’nden Kümbet Yaylası’nı farklı bir açıdan izliyor, fotoğraf molasının ardından Kümbet Yaylasından ayrılıyoruz. Şebinkarahisar – Sivas yoluna saparak Kuzalan Tabiat Parkı’ndaki Kuzalan Şelalesi’ni görmeye gidiyoruz. Pınarlar Köyü sınırları içerisinde bulunan Aksu ve Göksü Dereleri’nin birleştiği noktada yeşile boyanmış müthiş bir doğa örtüsünün içinden 20 metreden akan Kuzalan Şelalesi’ni seyir noktasından fotoğraflıyor, Mavi Göl’e gidiyoruz. Suyunun renginin dolayı Mavi göl olarak adlandırılan bu doğa harikası gezi noktasında fotoğraf molası vereceğiz. Verilen serbest zamanın ardından Tabiat parkından ayrılıyor Ordu üzerinden Samsun’a ulaşıyor ve otelimize yerleşiyoruz. Akşama yemeği ve konaklama otelimizde

Kahvaltı: Otelimizde Açık büfe şeklinde alınacaktır.

Öğle Yemeği: Liman restoran (Pide – Salata – Ayran - Meyve – Su)

Akşam Yemeği: Konaklama otelinde açık büfe veya set menü tur ücretine dahil olarak sunulacaktır.

Konaklama:  Samsun otelleri

Değerli Konuklarımız; otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında Amasya’ya doğru yola çıkıyoruz. Şehzadeler Şehri olarak bilinen Amasya’ya ulaşıyoruz. Milattan önce ki dönemin ünlü coğrafyacısı Strabon’un doğduğu şehir olarak bilinen, eski ismi ile “ İris“ Yeşilırmak kenarında Harşena Dağı’nın eteklerinde Osmanlı ve İlhanlılar dönemindeki birçok eseri ile kültür mirası açısından zengin olan Amasya’yı adım adım gezmeye başlıyoruz. İlk durağımız; yöre halkı tarafından aşk hikâyelerinin baş tacı kabul edilen Ferhat ile Şirin Su Kanalları ile bilinen Roma döneminde şehre su getirmek için açılan kanallarını panoramik olarak görüyor, Torumtay Türbesi ve Gök Medrese Camii'yi geziyoruz. M.Ö ve M.S dönemlere ait arkeolojik eserlerin yer aldığı Amasya Arkeoloji Müzesi gezimize başlıyoruz. Özellikle müzede İlhanlılar dönemine ait mumyalar ve Hititlerin Baş Tanrısı Teşup Heykeli (Fırtına Tanrısı) ile birçok eseri rehberimizin anlatımları eşliğinde görüyoruz. Amasya Arkeoloji müzesi gezimizi tamamladıktan sonra, Yeşilırmak kenarında şehrin simgelerinden olan ve şadırvanı içerisindeki kalem işçiliği ile bölgenin en önemli eserlerinden olan II. Beyazıt Külliyesi’ni gezmeye başlıyoruz. II. Beyazıt Külliyesi gezimizin ardından Kral Mezarları (panoramik) ve Yalıboyu Evleri’nin eşliğinde Osmanlı döneminde Amasya’da eğitim gören ve tahta çıkan şehzadelerin büstlerinin sergilendiği Şehzadeler Parkı’nı geziyoruz. Sonrasında dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Sizleri aldığımız noktalara ulaştırarak bir başka Coral Travel organizasyonunda görüşmek dileği ile veda ediyoruz.

Kahvaltı: Otelde, açık büfe ve tur ücretine dâhil olarak sunulmaktadır.

Öğlen Yemeği: Amasya Çınaraltı Restoran.

Akşam Yemeği: Ekstra - Gidiş yolculuğu sırasında mola tesisinde serbest

Konaklama: Turun son günü. Bu gece otel konaklaması yoktur.