Milli mücadelemiz sırasında destan yazan “Gazi” unvanlı şehrimiz Gaziantep‟e geçiyoruz. İlk gezi

noktamız Dünya‟nın en büyük mozaik müzesi Zeugma. Rehberimiz eşliğinde gezeceğimiz bu müzede rüya

gibi bir gezintiye çıkıyoruz. Müze ziyaretimizin ardından çarşılar bölgesine geçerek Bakırcılar Çarşısı,

Zincirli Bedesten, Büyük Pasaj, İmam Çağdaş‟ı geziyoruz. Çekicin bakırla buluştuğu dar sokaklara, yani

bakırcılar çarşısına yaklaşırken, bakır ustalarının çekiç sesleri bizleri karşılıyor. Dünyaca ünlü Gaziantep

mutfağını tatmak üzere öğle yemeği molamızı veriyoruz. Yemek sonrası vereceğimiz serbest zaman

diliminde Baklava, Hediyelik Eşya ve Antep Fıstığı alışverişlerimizi tamamlıyoruz. 17.yüzyılda Tekke

Camii Külliye binası içine kahve-kütüphane olarak kullanılan ve günümüzde Tarihi Tahmis Kahvesi

olarak anılan mekanda Sütlü Menengiç Kahvelerimizi yudumlayarak günümüzü sonlandırıyoruz. Bölgede

bulunan otelimize geçiyor ve günün yorgunluğunu atıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından Gaziantep‟e güzel anılarla veda ederek, tarihi ve

doğası ile büyüleyici bir atmosfere sahip olan, Karagül dizisinin de çekildiği Halfeti‟ye geçiyoruz. Birecik

Baraj Gölü üzerinde yaklaşık 1 saat sürecek muhteşem bir Tekne Turu‟na (ekstra) çıkıyoruz. Tekne

Turu‟nda Rum Kale, Tarihi Mağara Evleri, büyük bir kısmı sular altında kalan ve sular altındaki yapıları

görebileceğiniz Savaşan Köyü‟nü gördükten sonra uçsuz bucaksız düzlükteki Harran Ovası‟na doğru yola

çıkıyoruz. Binlerce yıl boyunca ipek yolu seyyahlarının kullandığı bu yolu kullanarak Harran‟a ulaşıyoruz.

İslamiyet döneminin ilk üniversitesi olarak bilinen Harran Üniversitesi, Harran Kalesi ve dünyada nadir

görülen kendine özgü mimarisi ile Harran Kübik Kubbeli Evleri‟ni gezdikten sonra çay/kahve ve fotoğraf

molası veriyoruz. Turumuzun devamında peygamberler şehri Şanlıurfa‟ya geçiyoruz. Burada, ateşin suya

ve yanan tahtaların ise kutsal balıklara dönüştüğü Balıklı Göl ve Ayn-El Zeliha Gölü‟nü ve Hz.İbrahim

Peygamberin doğduğu mağarayı görüyoruz. Ayn Zeliha Gölü’nde beyaz balığı aramayı unutmayın ve

eğer görürseniz mutlaka dilekte bulunun. Buraya ayıracağımız sürenin ardından Şanlıurfa‟da bulunan

otelimize yerleşiyoruz. Dileyen misafirlerimiz ile birlikte Ariflerin söze geldiği, çırakların dize geldiği,

şiirlerin saza geldiği yemekli Sıra Gecesi (ekstra) eğlencesine gidiyoruz. Konaklama otelimizde.

Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından Dünya tarihinin yeniden yazılmasına sebep olan,

11.500 yıl önce yapılmış ve yapıldıktan 1000 sene sonra üstü esrarengiz bir şekilde orayı inşa eden insanlar

tarafından kapatılmış olan dünyanın ilk tapınağı - yaşamsal kült alanı Göbeklitepe‟yi ziyaret ediyoruz.

Göbeklitepe, aynı zamanda nohut, mercimek, buğdayın dünyada ilk ekildiği topraklar ve tarım tarihinin

başladığı yer olarak bilinmektedir. Ziyaretimizin ardından Taşların Dile Geldiği Güneş‟in Ülkesi Mardin‟e

doğru hareket ediyoruz. Önce, Süryanilerin bölgedeki dinsel ve kültürel var oluşlarının tarihsel bir simgesi

olan Deyr-Ul Zafaran Manastırı‟nı ziyaret ediyoruz. Mardin merkeze geçtiğimizde, Latifiye Camii, Ulu

Camii, PTT Binası, Zinciriye Medresesi’ni görüyor Mardin kültürü ve mimarisi ile bütünleşmiş yapılarını

gezip, Mardin‟in dar sokaklarını ve taş mimarisini keşfetmek üzere sizlere serbest zaman dilimi veriyoruz.

Yöreye özgü eski baskı kalıplarıyla basılmış yazmalar, bakır çerezlikler ve şamdanlar, kilim ve el yapımı

keçe, tesbihler, puşi, şarap, ahşap işçiliği ürünleri, badem şekeri, leblebi, mırra cezvesi ve kulpsuz özel

fincanlar (Gümgüm) gibi hediyelik eşya alışverişleri yapabilirsiniz. Buraya ayıracağımız sürenin ardından

Midyat‟ta bulunan otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, Midyat‟ı gezmeye başlıyoruz. Midyat; mimari

alanda bölgenin lideri konumunda. Tarihi yapısını o kadar güzel korumuş ki, insan burada kendini adeta bir

Orta Çağ kentinde gibi hissediyor ve bir an kendinizi film setinden bir sahnede hissedebiliyorsunuz. Zengin

bir mimari doku içinde bulunan yörenin taş ustalarının incelikli becerileri Midyat`a bir Açık Hava Müzesi

görünümü kazandırmakta. Ayrıca, Süryani ustalarının yüzyılların birikimiyle ince ince

işlediği Telkari sanatının en iyi örneklerini burada bulabilirsiniz. Midyat sokaklarını gezerek, alışverişler

yaptıktan sonra „’Sıla’’ ‘’ Hercai ‘’ ve ‘’Adını Kalbime Yazdım’’ dizilerinin de çekildiği ve daha birçok

diziye ev sahipliği yapan Midyat Konuk Evi’ni geziyoruz. Buradan Hasankeyf‟e geçiyoruz. Güneydoğu

Anadolu projesi kapsamında Ilısu Barajı nedeniyle bir bölümü sular altında kalan, 12 bin yıllık geçmişe

sahip Hasankeyf’te rehberimizin anlatımlarını dinleyip fotoğraf molası veriyoruz. Buradan, Güneydoğu

Anadolu bölgesinin metropol şehri Diyarbakır‟a doğru yola çıkıyoruz. Diyarbakır’a

ulaştığımızda Diyarbakır Ulu Cami’ni, Cahit Sıtkı Tarancı Evi ve Müzesi’ni, Hasan Paşa Hanı,

Sülüklü Hanı görüyoruz. Ardından tekrar otobüsümüze binerek Atatürk Baraj Gölet manzarası

eşliğinde, Nissibi Köprüsü‟nden geçiyor ve Kahta’ya ulaşıyoruz. Bizi bekleyen minibüslerle (ekstra)

Nemrut‟a çıkıyoruz. Doğu ve Batı Medeniyetlerinin 2150 m. yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme

noktası, Dünyanın sekizinci harikası ve „‟Kralların Tahtı‟‟ olarak adlandırılan Nemrut; yüksekliği on

metreyi bulan büyüleyici heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür

Mirasında yer almaktadır. Dünyada güneşin en güzel battığı noktada muhteşem gün batımını seyrettikten

sonra yine minibüslerle Adıyaman‟da bulunan otelimize geliyor ve günün yorgunluğunu atıyoruz. Akşam

yemeği ve konaklama otelimizde.

(Nemrut Dağı çıkışı hava şartlarının müsaitlik durumuna göre gerçekleşir. Ayrıca günlerin kısa olduğu

aylarda Gün Batımı yerine Gün Doğumu olarak rehberimiz değişiklik yapılabilir.)

Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından Osmaniye‟ye doğru yolculuğumuza başlıyoruz.

Türkiye‟nin 7 coğrafi bölgesinde yer alan önemli tarihi yapılara ve kültürel değerlere göre farklı temalar

sunan Osmaniye Masal Parkı ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Masal Parkı‟nda Manavgat Şelalesi‟ni,

Kapadokya peri bacalarını ve İzmir Saat Kulesi‟ni aynı gün içinde görmek mümkün. Ardından M.Ö. 2 binli

yıllarda inşa edilmiş, Çukurova bölgesinden Suriye‟ye uzanan yolu kontrol altında tutmak amacıyla yapılmış

olan Toprakkale Kalesi etrafında fotoğraf molamızı veriyor ve Seyhan Nehri‟nin kıyısında, Toros

Dağları‟nın güneyinde kurulmuş Türkiye‟nin en kalabalık 7.şehri olan Adana‟ya geçiyoruz. İlk olarak 1998

yılında hizmete açılmış 28.500 kişiye ibadet imkanı sağlayan Balkanların ve Orta Doğu‟nun en büyük

camilerinden biri Sabancı Merkez Camii‟ni ziyaret ediyoruz. Ardından şehrin simgesi Taş Köprü'yü

fotoğrafladıktan sonra, Seyhan Baraj Göleti etrafında otobüsümüzle geziyoruz. Panoramik gezimiz

sonrasında Adana‟da bulunan otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından ”Gel! Gel! Ne olursan ol, yine gel!” diyen

Mevlana‟nın sözünü dinliyor ve Konya‟ya hareket ediyoruz. Bu sözüyle tüm dünyaya nam salmış Hz.

Mevlana Müzesi’ni ve Türbesi‟ni ziyaret ediyoruz. Öğle yemeğimizi yöresel tatlardan alarak, Konya‟ya

özgü hediyelik eşya alışverişleri için serbest zaman veriyoruz. Rehberimizin belirlediği saatte tekrar

buluştuktan sonra Afyon-Kula-Uşak-Salihli-Turgutlu üzerinden akşam saatlerinde Manisa‟ya ulaşıyoruz.

Bir başka GEZOGEN TURİZM organizasyonundan yeniden görüşmek dileğiyle siz değerli

misafirlerimizle vedalaşıyoruz.