Kahvaltı sonrası Ölüdeniz'e ismini veren; uzun kumsalı, kıyıya kadar uzanan çam ağaçları ve sürekli değişen mavisiyle dünyada hayranlık uyandıran lagüne gidiyoruz. Ölüdeniz'den çıkacağımız tekne ile, Mavi Mağara , Kelebekler Vadisi, (Kelebekler vadisi sit alanı olduğundan iskele yoktur) Akvaryum Koyu , St.Nicholas Adası, Deve Plajı ve Soğuksu'dan oluşan yüzme molaları ile Akdeniz'in muhteşem kristal renkli sularında yüzerek, teknede yemeğimizi yiyoruz. Tekne gezimizin ardından otelimize geri dönüyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. Yemek sonrası durmak yok, Fethiye Limanı ve çarşılarını keşfetmeye çıkıyoruz. Hava koşulları, teknenin Kelebekler Vadisi'ne yanaşmasına uygun değilse rota değişikliği yapılabilir. 

Kahvaltı sonrası Dalyan'a hareket. Dalyan'da çıkacağımız yemekli tekne turunda , Rıza Çavuş Çamur Banyosu, Kanalları, Köyceğiz Gölü'nü görecek ve Dalyan Caretta Caretta deniz kaplumbağaları ile meşhur İztuzu plajı'nda yüzme molası veriyoruz. Tekne gezisi ve yüzme molasının ardından Göcek Yat Limanı'na giderek Türkiye'nin en güzel marinasını geziyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Fethiye'deki otelimizde.

Kahvaltı sonrası daha çok gezmek ve öğrenmek için erkenden yola çıkıyoruz. Saklıkent’e giderek grubumuza özel ayrılmış jeeplere biniyoruz. Rehber eşliğinde önce Gizlikent Şelalesi'nde doğa içerisinde suların ve güzel bir atmosferde yürüyerek Şelale'ye varıyoruz..Gizlikent'ten sonra Saklıkent Kanyonu'nda yine çok güzel bir ortamda yürüyüş ve fotoğraf çekimleri ardından nehir üzerinde kurulu sedirlerde açık büfe yemek keyfi ardından Patara plajı'na geçiyoruz .Patara plajının tadını çıkardıktan sonra Kaputaş plajı'na geçiyoruz.Antalya’nın en güzel ilçesi olan Kaş’a gidiyoruz. Gördüğümüz güzelliklerin dinginliği ve mutlu yorgunluğuyla günü noktalıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Fethiye'deki otelimizde.

Kahvaltı sonrası Kaya Çukuru Yarımadası'ndaki eski adı “Levissi” olan, hüzünlü öyküsüyle geride derin izler bırakan Kayaköy’ü ziyaret edeceğiz. Kayaköy, mimari yapısıyla, dar sokaklarıyla, kiliseleriyle görenleri tarihi bir yolculuğa çıkarmaktadır. Bir zamanlar Türklerle Rumların birlikte yaşadığı Kayaköy, Fethiye-Ölüdeniz arasında 65 metre yükseklikte bir tepenin yamacına ve onun önündeki "Kaya Çukuru" denen ovaya yayılmış bir yerleşim yeridir. Araştırmalar Kayaköy'ün antik Karmillassos Kenti üzerine kurulduğunu gösteriyor. Kayaköy, bölgede yaşayan Rumlar tarafından Likya uygarlığının kalıntıları üzerine kurulmuştur. Bir dönem 6500 kişinin yaşadığı köy, kiliseleri, eczane, hastane, okul, postanesi ve zanaat atölyeleri ile yörenin en büyük sosyal ve ticaret merkezi konumuna gelmiştir. Aynı zamanda basımevi bulunan köyde yörenin tek gazetesi çıkarılmaya başlanmıştır. 1922 yılında Türk ve Yunan hükümetleri arasında yapılan "değişim anlaşması" gereğince, Kayaköy'de yaşayan Rumlar ile Batı Trakya'da yaşayan Türkler karşılıklı olarak göç ettirilmiş. Yöreye gelen Türkler, çevre ve yaşam koşullarına uyum sağlayamadıkları için yamaçta bulunan evlere değil de Kayaköy'ün önündeki düzlüğe ya da başka kentlere yerleşmeyi tercih etmiştir. Kentin aşağı mahallesindeki Panayia Pirgietissa Kilisesi ile, yukarı mahalledeki Taksiyarhis Kilisesi önemli mimari örnekler olarak halen ayaktadır. Gezimizin ardından dönüş yolculuğu. Akşam 22.30 sularında Ankara'ya varış.