Huser'e nasıl gittik,

Avusor Yaylasına nasıl gittikse Huser Yaylasın'da aynı gün Ezgi Turizm ile gittik. Avusor Gezimiz adrenalini yüksek ve macera dolu geçtiğini söylemek istiyorum. yağmur altında yaptığımızı muhteşem bir yürüyüşten sonra çok yorulmuştuk. ancak tabiatın rüya gibi görüntüsü karşısında yüzümüz biran olsa bile düşmemişti. Islanmak ve kirlenmek güzeldir mantığıyla hareket ediyorduk. :)

Avusor yaylasında yüzlerimiz gülüyor.

Artık seyahat rotamızı Huser Yaylasına çevirmiştik. Ancak düşünemediğimiz iki konu vardı. Birincisi yağmurun etkisi ile yayla yolu bozulmuştu, zaten yol topraktı ve iyice bozulmuştu. Bu durum yolda kalma olasılığımızı artırıyordu. İkincisi ise oluşan sis dolayısıyla göz gözü görmüyordu. Yaylaya ulaşsak bile sisten hiçbir yeri göremeyecektik. Ancak daha önceki gezilerimizden tecrübe ettiğimiz yaşayabileceğimiz hiç bir zorluk bizi geri döndürmeye yetmemişti. Tabiiki Ezgi Turizm Rehberini ikna ettik ve hemen yola koyulduk.

Yayla yolunun iyi hali (Çamurluyken ve uçurum kenarında çekim yapamıyoruz da...)

Burada değinmeden geçemeyeceğim fotoğraf makinem de hava koşullarından nasibini aldı. Makinemin objektifindeki lens iç taraftan buharlanmıştı. Ne yapsam buharı çözemiyordum. Parçalarını söküp temizlemeye çalışıyordum ama nafileydi... Arkadaşlarım ben sana fotoğraf çekerim dediler bu durumda yüreğime su serpti. Yoksa fotoğraf çekmeden geri dönmek olmazdı...

Huser Yaylası’nın Yolu

Huser Yaylası’na gidebilmek için Avusor Yayla yolunu geri dönüp karşımıza çıkan yol ayrımından Huser’e doğru devam ettik. 40 dakika süren bir yolculuğumuz, sisli ve yağmurlu hava koşulları altındaydı. Huser Yaylası Turu Toprak yol bataklığa dönmüş, çamurlaşmıştı. Bu nedenle zaman zaman çamura saplanma tehlikesi atlattık.

Ama şoförümüzün başarılı manevraları sayesinde ucuz atlattık. Sadece yaylada salıncakların olduğu bölüme yaklaşık 200 metre kala aracımız yolu aşmada zorlandı. Biz de zaten 200 metre olan yolu yürüyerek gitme kararı aldık. Bu arada tam araçtan ineceğimiz sırada buhar çözmeye yönelik çabalarım yanıt vermiş, fotoğraf makinemin içindeki buhar çözülmüştü; çok mutluydum Huser Yaylası’nda sis açılıp, bulutlar uzaklaşırken

Huser Yaylası’nda Salıncaklar

Huser Yaylası’ndaki salıncaklardan biri Huser Yaylası’na vardığımızda bizi sis ve bulut denizi karşılamıştı. Manzarayı net olarak seçemiyor, karşıdaki Kaçkar Dağları’nı bile göremiyorduk. Ancak grubumuzda bulunan şanslı bireylerin etkisiyle olacak, kısa bir süre içinde sis açıldı, bulutlar manzarayı görmemiz için dağıldı. Bu sırada biraz yürüyünce Kafe Sis Denizi‘nin yanında 2 tane salıncak gördük.

Yaylanın tepesinde 2 ayrı yamaca kurulmuş, 2 ayrı salıncak… Birisi bulut denizine bakıyor, diğeriyse güneşin batacağı yöne. Güneşin batmasına daha zamanımız olduğu için önce bulut denizine doğru sallanmayı tercih ettik. Bol bol fotoğraf çektik, çekildik. Kafe Sis Denizi.

Huser Yaylası’nda Gün Batımı

Huser Yaylası’nda gün batımına doğru sallanırken Güneşin batma vakti geldiğinde bulutlar, Kaçkar Dağları’nın başlarından uzaklaşmıştı. Artık uçsuz bucaksız manzarayı ayırt edebiliyorduk. Güneşin batarken oluşturduğu kızıllık, Kaçkar Dağları’na ve bulutlara yansıyordu.

Manzaraya doğru salıncakta sallanmak ise anlatılmaz yaşanır dedirtiyordu. Böylesine güzel bir ortamda vaktin nasıl ilerlediğini anlamadık. Telefonumuz çaldı. Arayan Ayhan Bey’di. Meğer yarım saattir minibüste bizi bekliyorlarmış. O an etrafımıza baktığımızda gerçekten bizim ekip dışında başka kimsenin kalmadığını fark ettik Hemen geri dönüş için minibüse doğru yürümeye başladık. Huser’e, Kaçkar’a, bulut denizine ve de güneşe veda ederken

Yayla dönüşü

Yayla dönüşünde çok yorulmuştuk. Trabzon’a varabilmemiz için epey yol gitmemiz gerekiyordu. Islaktık, kıyafetlerimiz üzerimizde kurumaya çalışıyordu. Çamurluyduk. Ayakkabılarımız batmıştı. Ama dediğim gibi bunların bizim için önemi yoktu. Böylesine güzel 2 yayla için her şeye değerdi. Yıllar geçse de unutulmayacak anılar kazanmıştık artık

Saat 09:00 sularında siz değerli misafirlerimizi konaklama otellerinden aldıktan sonra Gito Badara Yayla Turumuza başlıyoruz.

Muhteşem tabiat zenginliği içinde yolculuğumuza devam ederken Fırtına Deresi üzerinde bulunan tarihi taş kemer köprüler bizleri selamlıyor. Hoşdere Köyü, Şehitlik Köyü, Behice Köyü, Dikkaya Köyü ve Hüllüköy Köyünden geçerek Rize’nin en otantik ilçelerinden Çamlıhemşin (Vicealtı)’na varıyoruz.

Çat ve Hala Deresinin kesişme noktasında kurulu tarihi bir ilçe olan Çamlıhemşin’den Çat Vadisine giriyoruz. Gito Badara Yayla Turu Vadi üzerinde cennet yeşili, mis kokulu çam ormanlar arasında derenin şırıl şırıl sesiyle birlikte yolculuğumuz devam ederken Karadenizde dizi ve sinema filmlerinin çekildiği Şenyuva (Çinçiva) Köyüne varıyoruz. Eski adı Çinçiva olan tek kemerli Çinçiva köprüsünün muhteşem görünümü ile burada yarım saat fotoğraf molası veriyoruz. Köy içerisinde bizleri bekleyen aracımıza binerek yolumuza devam ediyoruz.

Tarihi ipek yolu üzerinde bulunan Dere yatağından yaklaşık 150 Metre Denizden 750 metre yükseklikte bulunan sarp bir kaya üzerinde 8 burç ve bir gözetleme kulesinden ibaret olan ve 14.yy’da Kommenos kiralığı zamanında inşa edilen Zilkale’ye ulaşıyoruz. Burada hiç unutamayacağınız anları Rize Ezgi Turizm farkıyla sizlerin yaşamanıza vesile olacağız. Zilkale’den ayrılıp vadi boyunca yolumuza devam ediyoruz. Türkiye'nin tek yaşlı Şimşir Ormanı olan Dünya Doğayı Korum Vakfı(WWF) korum altına alınması gereken 200 ekololjik bölge arasında gösterilen Rize'nin Çat vadisi'ndeki şimşir ağaçları bizleri karşılıyor şimşir ormanları gezisi sonrası Gökyüzüyle bütünleşiyormuş hissi veren yükseklikleri, bol yeşilliği ve temiz havasıyla insanın hücrelerini baştan sona yenileyen BADARA yaylası gezisiyle turumuza devam ediyoruz.

Rakım yükseldikçe bulutların üzerine çıkıyoruz ve muhteşem güzelliğiyle ve sıcak insanlarıyla GİTO Yaylası gezisiyle huzurun eğlencenin doruklarına çıkıyoruz.

Çamlıhemşin ilçesine bağılı GİTO yaylası bölgenin en bozulmamış yaylalarının başında gelmektedir. Bu yaylada telefon yok, elektrik yok, internet yok.. Herşeyin tabii, insanıyla, yemekleriyle, hayvanlarıyla GİTO Yaylasına ulaştığınızda dünyayla tamamiyle irtibatınızı kestiğinizi hissedeceksiniz.

Doğa Yürüyüşü ve dinlenmek için en ideal yerlerden olan GİTO yaylasında doğayla baş başa kalarak vakit geçiriyor, treeking yapıyoruz ve kartpostallık fotoğraf çekerek günümüzü geçiriyoruz. Gito yaylasından ayrılarak Egenin hamsisi dizisinin çekildiği Badara Yaylasına geliyoruz. Bozulmamış yayla evleri bugün bile yaylacılık yapılan Rizenin en otantik yaylası olan Badara yaylasında hoş vakitler geçirdikten sonra turumuzu bitiriyoruz.

Kaçkar Dağlarını kaplayan sisi, yemyelik bitki örtüsünü ve karlı doruklarıyla, muhteşem dağların barındırdığı güzellikleri görmek için; bahardan sonra her yaz dağcılar, fotoğrafçılar ve şehirden kaçmak isteyen misafirlerimizi Gito yaylasına davet ediyoruz 

Gito yaylası, Cennet Rize'nin yaylaları arasında en çok görülmesi talep edilen yaylası haline gelmiş durumda. Nasıl ki Ayder yaylası, Pokut yaylası, Huser yaylası son zamanlarda çok ziyaret ediliyor. Gito Yaylası da Çamlıhemşin ilçesine yakın olmasıyla Doğu Karadeniz turları için programda kesinlikle olması gereken yaylalardan biridir. Rize’de yüzlerce yayla vardır. Saymaya kalktığımız zaman kelimelerle ifade edemeyeceğimiz kadar yayla olduğunu söyleyebilirim. Kesinlikle hepsi birbirinden güzel yaylalar. Ezgi Turizm olarak Gito hakkında öğrenmek isteyeceğiniz merak ettiğiniz konuları aşağıda sıraladık. Ayrıca Rize İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne bağlı internet sitesi ve yazılı kaynaklardan da Gito Yyalası hakkında gerekli bilgilere ulaşabilirsiniz. 

GİTO YAYLASI NERDEDİR? GİTO YAYLASINA ULAŞIM NASILDIR ?

Cennet yeşili güzellikteki GİTO Rize'nin en küçük ve güzel ilçelerinden biri olan Çamlıhemşin'e sınırları içerisindedir. Çamlıhemşin ile Gito arası uzaklık 31 kilometredir. İlk çıkış noktasından sonra rotamız Çamlıhemşin kazasından 12 km uzaklıkta bulunan Zil Kale oluyor. Zil Kale'yi geçtikten sonra güneye ve batıya doğru 18 km yol katederek yaylaya ulaşıyoruz. Yüksekliği 2100 metre olan GİTO'ya ulaşmanız için Çamlıhemşin'den itibaren 2 (iki) saat yol katetmemiz gerekmektedir. Çamlıhemşin’den Gito Yaylasına düzenli yolcu taşımacılığı bulunmamaktadır. Gito yaylası için ya kendi araçlarınızla gitmeniz yada Rize ve ilçelerinden düzenlenen günübirlik turlara katılmanız gerekmektedir. Çamlıhemşin'den Çat Vadisine devamından Zilkale bölgesine kadar yollar çok güzel olsa da Gito sapağına yani ana yoldan sağ tarafa dönünce yolların bozuk olduğunu söyleyebiliriz.

GİTO YAYLASI NASIL BİR YER?

Son yıllarda yerleşik yaylacılık yapanların sayısı azalsa da tarım ve hayvancılığın yapıldığı, insanların bahar aylarından başlayarak tarım ve hayvancılık yapmak için geldikleri, yerleşik hayat sürdükleri bir bir yerdir. Son yıllarda ülkemizde şehir hayatının stresnden uzaklaşmak isteyenlerin amatör yada profesyonel fotoğrafçıların, tabiat sevenlerin uğrak yeri haline gelmiş durumda. Çevreye karşı duyarlı sakinleri sayesinde otantik ve doğal yapısı bugüne kadar çok güzel bir şekilde korunmuştur. Kendini doğayla başbaşa bırakmak isteyenler için tam ideal bir gezi noktası olduğunu düşünüyoruz.

Misafirleri için Gito Yaylasında en güzel şeylerden biri sabah uyandıklarında, pencereden baktıkları zaman gördükleri bulut denizidir. Aşağıdan yukarıya doğru ormanları kaplayan bulutlar eşliğinde yeni güne merhaba dediğimiz gibi bu eşsiz manzara karşısında kahvaltı yapmanın duygusu tarifi imkansız anlardan biri olmaktadır.