2.Gün: Erdemli – Cennet–Cehennem Obrukları – Astım Mağarası – Kanlı Divane Ve Elausia Sebaste Antik Kentleri – Kız Kalesi – Soğuk Oluk – Belen Geçidi – Amik Ovası – Amanos Dağları – Antakya – Asi Nehri – Harbiye (Daphne)

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Erdemli’ye gitmek üzere yola çıkıyoruz. Keyifli yolculuğumuz sonrasında dünyaca bilinen Cennet – Cehennem Obruklarını görüp Astım Mağarasını gezmek için vereceğimiz serbest zaman sonrasında hikayesini rehberimizden dinlerken büyüleneceğiniz, günümüzde hala akustiğinin çok iyi olması sebebiyle konserlere ev sahipliği yapan ama ilk olarak 3’üncü yüzyılda kurulmuş olan Kanlı Divane Antik Kenti’ni geziyoruz. Burada o dönem suçluların atıldığına inanılan ölüm çukurunu, kaya rölyefleri, Hristiyanlığın kabulü sonrasında işlevselliği değişen çeşitli dini yapıları, ölüm kulesini ve antik dönem mezar kalıntılarını ve diğer anıtsal eserleri geziyoruz. Ardından Elausia Sebaste Antik Kentini görüyoruz ve Mersin’in simgelerinden olan meşhur Kız Kalesi önünde hatıra fotoğraflarımızı çekip (Dileyen misafirlerimiz hava şartları doğrultusunda Kız Kalesi’ne tekneyle geçebilirler, rehberimiz konuyla ilgili gerekli açıklamayı araç içerisinde yapacaktır. Ekstra) öğle yemeği için molamızı veriyoruz. Elbette Mersin’in meşhur tantunisinin tadına baktıktan sonra Antakya’ya gitmek üzere yola çıkıyoruz. İskenderun üzerinden Belen Geçidine çıkarak Soğuk Oluk, Amik Ovası ve Amanos Dağları’nın doyumsuz manzarasını izleyerek Antakya’ya ulaşıyoruz. Eski adı Orontes Nehri olan Suriye Dağlarından doğup Saman Dağında denize boşalan Asi Nehri’nin kıyısında kurulan Antakya’da ilk olarak Daphne ve Apollon’un Aşklarının geçtiği Harbiye’ye (Daphne) giderek mesire yeri olan Küçük Şaleleri görüyoruz ve ardından yine Antakya' da bulunan otelimize varış. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.,

3.Gün: Uzun Çarşı – Harbiye – Mozaik Müzesi – St. Pierre Kilisesi – Habib-i Neccar Camii

Otelimizde alacağımız açık büfe sabah kahvaltımızın ardından Antakya Şehir Turumuza başlıyoruz. Gezimize dünyanın en büyük mozaik müzesi olan Antakya Mozaik Müzesi’ni ziyaret ederek başlıyoruz. Bir dönem şaşalı hayat yaşayan Antik dönemin en önemli kentlerinden olan Antiokeya’dan kalan mozaikleri gezerken Kem Göz Mozaiği’ni ve Kral Şuppililuma Heykelini görmeyi lütfen unutmayın. İlk Hıristiyanlık şehitlerinden olan Habib-i Neccar Camii gezisi sonrası Antakya Sokaklarında yürüyerek kısa bir Antakya turu yapıyoruz. Müsait olduğu takdirde gezebileceğimiz Türk-Katolik Kilisesi’ni görüp Tarihi Antakya Evleri’ni gördükten sonra dünyanın ilk kilisesi olarak kabul edilen St Pierre Kilisesi’ne gidiyoruz. Rehberimizinden alacağımız bilgiler sonrasında Uzun Çarşı’ya geliyor ve sizlere serbest zaman veriyoruz. Dileyen misafirlerimiz yöresel ürünlerini buradan temin edebilirler. Rehberimiz bu konuda sizlere yardımcı olacaktır. Alışveriş molasının ardından öğle yemeği molası veriyoruz. Ülkemizin en zengin mutfaklarından birine sahip olan Antakya Mutfağının yöresel lezzetlerini tanımak ve test etmek için vereceğimiz öğle yemeği molamızın ardından Dönüş yolculuğumuz başlıyor.