Kahvaltıdan sonra serbest zaman; ancak dileyen misafirlerimiz ekstra düzenlenecek Feribotla Helsinki Yolculuğu Turu’na katılabilecekler (90 Eur). Gezimizde, Finlandiya’nın başkenti Helsinki’ye gitmek üzere Tallinn’den kalkan feribotlardan birine binecek ve Finlandiya takımadalarının doyumsuz manzarası eşliğinde Baltık Denizi üzerinde hoş bir yolculuk yapacağız. Helsinki şehir turunda, Helsinki Katedrali, Senato Meydanı, Finlandiya Hükümet Sarayı, Helsinki Belediye Binası, Pazar Meydanı, Hristiyanlarca Kutsal kabul edilen Uspenski Orthodox Katedrali, Havis Amanda Heykeli göreceğimiz yerler arasında. Serbest zamanda Helsinki’nin keyfine vardıktan sonra sözleşilen saatte buluşup feribotla Tallinn’e döneceğiz. Dileyen misafirlerimizle Tallinn’in renkli gecelerine şahit olarak günü sonlandıracak ve konaklamak üzere otelimize döneceğiz.

Kahvaltının ardından Letonya’nın başkenti Riga’ya gitmek üzere yola çıkacağız. Yol üstünde Estonya'nın eşsiz doğasını gözler önüne seren şirin bir sahil yerleşiminde, Pärnu'da mola vereceğiz. Riga Körfezi kıyısında yer alan ve yaklaşık 42 bin nüfuslu bu küçük şehirde dinlendikten sonra iki buçuk saatlik bir otobüs yolculuğu yaptıktan sonra Riga’ya varacağız. Panoramik Riga gezimize başlayacak ve öncelikle geleneksel Letonya kültürünü gözlemleme fırsatı bulacağımız eski şehir merkezine gideceğiz. Bölgedeki ünlü sokakları, ilginç hikâyeleri olan tarihi binaları, on dördüncü yüzyılda bekâr tüccarlar, gemi sahipleri ve yabancıları kabul eden bir lonca olan Kara Kafalılar Kardeşliği tarafından inşa ettirilen ilgi çekici yapıyı göreceğiz. Ardından on üçüncü yüzyılda kurulan ve bir kanalla ikiye bölünen Riga’da şehrin en ikonik ve en eski ibadethanelerinden St. Peter Kilisesi’ne, St. James Katedrali’ne; şehrin geçmişinde önemli bir yer tutan, Gotik, Romanesk, Barok ve Art Nouveau öğelerinin mükemmel bir uyumla sentezlendiği Doma Katedrali’ne; Riga surlarına on yedinci yüzyılda eklenen İsveç Kapısı’na; 1918-20 yıllarında yapılan Letonya Bağımsızlık Savaşı’nda ölen askerler anısına yapılan 42 metre yüksekliğindeki Özgürlük Anıtı’na; Riga Kalesi’ne; büyük ve küçük belediye binalarına uğrayacağız. Tur sonrası serbest zaman verilecektir. Dileyen misafirlerimiz ekstra olarak düzenlenecek Jurmala turu’na katılabilirler (30 Eur). Letonya'nın Baltık Denizi kıyısında yer alan Jurmala şehir turunda bembeyaz kumsalları ve orman içerisinde yer alan romantik ağaç evleriyle Letonya'nın sayfiye bölgesi bizleri bekliyor. Tertemiz çam kokulu havası, dingin atmosferi ile Jurmala bizleri bekliyor. Dileyen misafirlerimiz, ekstra düzenlenecek Riga Kanalı Turu’na katılabilecekler (30 Eur). Daugava Nehri üzerinde yapacağımız tekne yolculuğunda şehrin siluetini sıra dışı perspektiften görme fırsatı yakalayacak, doğanın, şehrin, teknenin ve suyun birbirine karışan sesi eşliğinde unutulmaz bir deneyim yaşayacağız. Ardından serbest zaman. Akşamüzeri ise dileyen misafirlerimizle ekstra düzenlenecek Bir Ortaçağ Akşamı etkinliğini gerçekleştireceğiz (50 Euro). Gizemli bir rotayı takip ederek varacağımız mahzende hem heyecanlı hem de lezzetli, sürprizlerle dolu bir serüven yaşayacağımız etkinlikten sonra dinlenmek ve konaklamak üzere otele döneceğiz.

Kahvaltıdan sonra Litvanya’nın başkenti Vilnius’a gitmek üzere yola çıkacağız. Ortaçağ’ın mimari dokusunu halen üzerinde taşıyan ve toplam 48 büyük kilise barındıran şehirde, şehrin kurucusu Büyük Dük Gediminas’ın izlerini göreceğiz. Panoramik şehir turumuzda Neris Nehri kıyılarını, ana meydanı, Vilnius Katedrali’ni ve ayrıca kaleyi, Gediminas Kulesi’ni, Dükalık Sarayı’nı, St. Anne Kilisesi’ni, St. Peter ve St. Paul Kilisesi’ni, büyük ve küçük gettoları göreceğiz. Ardından Baltık ülkeleriyle özdeşleştirilen göz alıcı güzellikteki kehribarları göreceğimiz Kehribar Müzesi’ne gidecek, yüksek enerjisiyle insanların psikolojik ve fiziksel sağlığına olumlu etkiler yaptığına inanılan kehribarların satıldığı dükkânlara uğrayacağız. Sonrası serbest zaman ancak dileyen misafirlerimizle ekstra düzenlenecek Trakai ve Galve Gölü Tekne Turu’nu gerçekleştireceğiz (50 Eur). Vilnius'un 28 kilometre batısında yer alan ve Dük Gediminas’ın kurduğu Trakai şehrine vardığımızda, gezimize şehrin ünlü kalesini ziyaret ederek başlayacağız. Galve Gölü’ndeki bir ada üzerine inşa edilen ve yüzyıllar önce Litvanya’ya başkentlik yapmış şehrin genel manzarasını izledikten, kalesini ve Trakai Adası Kale Müzesi’ni gezdikten sonra bölgede uzun yıllardır yaşayan ve Yahudi bir Türk boyu olan, günümüzde yaklaşık 300 kişilik bir nüfusu (bölgede yaşayan) bulunan Karayların geçmişi hakkında bilgi alacağız. Karay Etnografya Müzesi’ne ve Kenessa denilen ahşap ibadethanelerine de gideceğimiz gezimizde Litvanyalıların yanı sıra Ruslar, Yahudiler ve Polonyalılara da ev sahipliği yapan Trakai’nin kültürel yapısını daha iyi gözlemleyeceğiz. Gezimiz bittikten sonra şehir merkezine döneceğiz. Sonrası serbest zaman.

Kahvaltıdan sonra Polonya’nın Varşova şehrine gitmek üzere yola çıkacağız. Dileyen misafirlerimiz yol üzeri ekstra düzenlenecek Kaunas Turu’na katılabilecekler (40 Eur). Litvanya’nın eski başkenti ve ikinci büyük şehri olan Kaunas’ta yapacağımız gezide eski şehir merkezini, fırtına tanrısı Perkunas’a atfedilen binayı; Avrupa’nın en uzun yaya yolunu içeren Özgürlük Bulvarı’nı; St Michael Kilisesi’ni; Kaunas belediye binasını; Kaunas Kalesi’ni; sevimli mimari özellikleriyle Kutsal Üçlü Kilisesi’ni; on beşinci yüzyıldan kalma, tek kuleli St. Peter and Paul Kilisesi’ni ve daha pek çok yapıyı göreceğiz. Polonya’nın Varşova şehrine gitmek üzere yola çıkacağız. Yaklaşık altı saat sürecek otobüs yolculuğundan sonra Varşova’ya varışımıza istinaden dinlenmek ve konaklamak üzere otele yerleşeceğiz.

Kahvaltıdan hemen sonra çıkış işlemlerimizi gerçekleştireceğiz ve panoramik Varşova gezisi yapmak üzere yola çıkacağız. Ortaçağ mimarisinin nadide örnekleriyle bezenen eski şehir merkeziyle başlayacak gezimizde Kraliyet Sarayı’nı; şehrin simgesi olan Sigismund Sütunu’nu; hemen ilerisindeki Gotik köprüyü; Varşova ayaklanmasının liderlerinden Jan Kilinski’nin heykelini; Eczacılık Müzesi ve Varşova Müzesi binalarını; denizkızı heykelini; taş merdiveni; Kutsal Ruh Kilisesi’ni; şehrin giriş kapısı sayılan barbakanı; bilim tarihi kahramanlarından Marie Curie’nin yaşadığı ve günümüzde müze olan evi göreceğiz. Gezimizden sonra Krakow’a doğru hareket edeceğiz. Şehre vardığımızda dileyen misafirlerimiz rehberimizin ekstra düzenleyeceği Wieclzka Tuz Madeni Turu’na katılabilecekler (65 Euro). On üçüncü yüzyıldan beri hiç ara vermeden işletilen, UNESCO Dünya Kültürü Mirası Listesi’nde yer alan, tünellerinin uzunluğu 300 kilometreyi, derinliği ise 327 metreyi bulan, 2040 odalı, 200 koridorlu madenin ziyarete açık olan yüzde 2’lik kısmını göreceğimiz gezimizde, hayret verici eserler göreceğiz. Tuzdan yapılmış dev avizeler, duvara oyulmuş üç boyutlu tablolar, yeraltı gölleri, tuza oyulmuş kabartmalar, heykelciklerin oluşturduğu gizemli atmosferden çıktıktan sonra dinlenmek üzere otele döneceğiz. Daha sonra dinlenmek ve konaklamak üzere otele yerleşeceğiz.

Kahvaltıdan sonra yönetmen Roman Polanski’nin Piyanist filmine sahne olan şehirde panoramik tura çıkacağız. Papa II. Jean Paul’un başpiskopos iken papa seçildiği Kraków’da ilk olarak, UNESCO Dünya Kültürü Mirası Listesi’nde yer alan tarihi kent merkezini; Avrupa’nın en büyük meydanlarından biri olan ve etrafını çeviren sayısız tarihi binalar bulunan bu meydanda Ortaçağ Avrupası’nda geziyormuş gibi hissedeceksiniz. Sonrasında ise Wawel Kalesi’ni ve Papa II. Jean Paul’un rahip olarak ilk vaazını verdiği Wawel Katedrali’ni göreceğiz. Diğer görülecek yerler arasında ise; Pazar meydanı, Kumaş Pazarı-Kapalı Çarşı Sukiennice, Meryem Ana Bazilikası, Florianska caddesi, Barbakan, Slowacki Tiyatrosu bulunmaktadır. Gezimizden sonra serbest zaman. Arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak yol üzerinde düzenleyeceği Auschwitz & Birkenau Nazi Kampı turuna katılabilirler (65 Euro). İnsanlık tarihinin en utanç verici bölgesinde, II. Dünya savaşında sırasında insanlık dışı yöntemlerle tarihin en büyük katliamına sahne olan, toplamda 6 milyon insanın hayatını kaybettiği, Avrupa’nın en büyük Yahudi toplama kampı Auschwitz ve Birkenau Kampı turumuzda 1940 yılında Naziler tarafından Oswiechim kasabasının dış tarafında kurulmuş, savaş sonrasında soykırımın kanıtlarını sergileyen bir müze haline gelmiş toplama kampında çok sayıda insanın Ölüm Duvarı’nda hayatını kaybettiği 11 numaralı blok, 70.000’den fazla kişinin öldüğü gaz odaları ve daha sonra Oswiechim’den yaklaşık 3 km uzaklıktaki II Birkaneu kampı görülerek gezimizi tamamlıyoruz. Sonrası serbest zaman ancak akşamını eğlenceli geçirmek isteyen misafirlerimiz, ekstra düzenlenecek Akşam Yemekli Leh Gecesi Turu’na katılabilecek, canlı müzik eşliğinde yerel tatları deneyerek hoş vakit geçirebilecekler (55 Euro).

Kahvaltıdan sonra otelden ayrılacak, Ukrayna’nın Lviv şehrine gitmek üzere yola çıkacağız. İkinci Dünya Savaşı’nda zarar görmemiş ender yerleşimlerinden, trafiğe kapalı meydan ve caddeleri ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Lviv’e vardığımızda panoramik bir gezi yapacağız. Yüz yıldan fazla süre Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun yönetiminde kalan, Gotik ve Rönesans üslubunda yapılmış, günümüzde hemen hemen tamamı korunmuş binalarıyla şirin bir Orta Avrupa kenti olan, farklı kültürlerin bir arada yaşadığı, “aslanlar kenti” adıyla anılan Lviv’in opera binasını, ünlü Maria Zankovetska Tiyatrosu binasını, Svobada Meydanı’nı, Lychavik Mezarlığı’nı, uzaktan Lviv Kalesi’ni, St George Yunan-Katolik Katedrali’ni, Cizvitlerden kalma Aziz Petrus ve Pavlos Kilisesi’ni, Dominiken Katedrali ve Manastırı’nı, Katedral Meydanı’ndaki Boim Şapeli’ni, Rynok Meydanı’nı görecek ve kentin farklı yüzleri hakkında fikir edineceğiz. Gezimizin ardından serbest zaman. Rehberimizin belirlediği saatte buluşup havalimanına giderek bagaj işlemlerimizi tamamladıktan sonra Türk Hava Yolları’nın TK 444 sefer sayılı uçuşu ile saat 21.50’da İstanbul’a hareket edeceğiz. 23.55’da İstanbul’a vardığımızda gezimiz de sona erecek. Eve hoş geldiniz !