Kahvaltıdan sonra serbest zaman. Dileyen misafirlerimiz ekstra düzenlenecek Kremlin Turu’na katılabilecekler (50 Eur).

Kelime anlamı “kale” olan, yalnızca Moskova’nın değil Rusya’nın simgesi olmuş bir yapı kompleksinden ibaret Kremlin’e gidecek ve doğu duvarlarıyla Kızıl Meydan’ın doğu sınırını çizen yapı kompleksini gezeceğiz. En eski duvarları on beşinci yüzyılın sonunda inşa edilen, ancak orijinal, yani ahşap duvarların on ikinci yüzyılda dikildiği Kremlin’deki müzeleri, Büyük Kremlin Saray Kompleksi’ni, Konser Salonu’nu, Başkanlık Binası’nı, idari binaları ve ayrıca içerdiği iki katedrali göreceğiz. Kremlin’in bahçelerinde bulunan, Moskova Nehri’nden bile görünen ve uzaya çıkan ilk insan Yuri Gagarin’in görevi yerine getirip dünyaya döndükten iki gün sonra diktiği “Uzay Ağacı”nı da yakından görme fırsatı bulacağız. Çar İvan’ın inşa ettirdiği çan kulesinin ve döktürdüğü topun hem güldüren hem de bilgilendiren hikâyesini tur rehberimizden dinleyecek, ünlü Çariçe Katerina’nın 5000 adet elmas taştan oluşan tacını da müzede görebileceğiz.

Bu keyifli gezimizin ardından serbest zaman; ancak dileyen misafirlerimiz ekstra düzenlenecek Moskova Nehrinde Tekne Turu’na katılabilecekler (40 Euro).

Şehre ışıltı katan nehir boyunca yapılacak bu şiirsel gezi sırasında hem Moskova’nın siluetini oluşturan yapıları toplu halde görecek hem de Puşkin Müzesi, Gorki Parkı gibi ünlü yazarların adını taşıyan kent simgelerine göz atacağız.

Gezimizin ardından dinlenmek ve konaklamak üzere otele döneceğiz.

Kahvaltıdan sonra serbest zaman. Ancak dileyen misafirlerimiz ekstra düzenlenecek Unutulmaz Moskova Deneyimi: Moskova Metrosu, Novodevici Mezarlığı, Arbat Caddesi Turu’na katılabilecekler (40 Euro).

Gezimiz “dünyanın en eski ve büyük, üstelik en güzel dekore edilmiş metrosu” olarak bilinen Moskova metrosuyla başlayacak. 1931 yılında, Komünist rejim sırasında inşa edilen metronun tasarımı, hem dönemin ruhunu yaşatacak hem de ulaşım sisteminin kentleşme üzerindeki etkileri hakkında önemli fikirler verecek.

Gezimiz Nazım Hikmet’in mezarını ziyaret etmek isteyenlerce yakından bilinen Novodevici Mezarlığı’na yapacağımız ziyaret ile devam edecek.. Napolyon’ un emriyle yıkılmak istense de bu karara engel olan rahibelere ev sahipliği yapan manastırla birlikte 1524 yılında kurulan ve günümüzde müze statüsünde olan, kelime anlamı “genç kızlar” olan Novodevici’ de, o dönemlerde yaşamış genç kızlarının manastırda geçen ve sona eren hayatlarının hatırlarını hissedeceğiz. Zaman içinde birçok çariçe adayının da yıldızının söndüğü bu manastır ve mezarlıkta, Çehov, Gogol, Mayakowski, Bulgakov, Eisenstein, Kruşçev, Şostakoviç, Yeltsin gibi isimlerin de ebedi istirahatgahlarını görmemiz mümkün olacak.

Tarih, edebiyat, sinema, müzik ve elbette hüzün dolu turumuzun ardından yaşama kucak açarak Moskova’nın en işlek caddesi olan Arbat Caddesi’ne geçeceğiz. Geçmişi 1493 yılına dayanan ve hem Moskova’nın hem de Rusya’nın en ünlü sanat sokaklarından biri olan Arbat’ta on beşinci yüzyıldan günümüze ulaşan bir zaman yolculuğuna çıkacağız. Yolculuğumuzda bizlere sık sık rastladığımız sokak ressamları da eşlik edecekler. Ayrıca cadde üzerindeki 53 numaralı binada Puşkin ile eşi Gonçarova’nın izlerini de bulacağız.

Serbest zaman; ancak dileyen misafirlerimiz ekstra düzenlenecek 42 Numaralı Sığınak Turu’na katılabilecekler (40 Eur).

Günümüzde Soğuk Savaş Müzesi olarak hizmet veren, Sovyet Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki Soğuk Savaş’a atfedilen ilk müze olma unvanını taşıyan bu ilginç mekânın hikâyesi Sovyet Rusya’sının tarihi hakkında oldukça etkili bilgiler edinmemizi sağlayacak. Aslında Stalin için yerin 65 metre altına bir sığınak olarak inşa edilen ve asıl adıyla GO-42 olarak bilinen, sığınaktan ayrılıyoruz.

Gezimizin ardından dinlenmek ve konaklamak üzere otele döneceğiz.

Otelde kahvaltımızı yaptıktan sonra otel çıkış işlemlerimizi tamamlayacağız. Sonrasında serbest zaman ancak dileyen misafirlerimiz ekstra düzenlenecek Puşkin Devlet Güzel Sanatlar Müzesi Turu’na katılabilecekler (35 Eur).

1912 yılında açılan ve Rusya’nın en büyük Avrupa sanatı müzesi olarak bilinen müzede yapacağımız gezide eski Mısır sanatından Van Gogh’a, Batı Anadolu’dan çalınmış Troya hazinelerinden Matisse’e kadar hemen her döneme ait eseri yakından görebileceğiz.

Öğleden sonra verilecek serbest zamanın ardından havalimanına gitmek üzere yola çıkacağız.

Pegasus Havayolları’nın PC387 sefer sayılı uçağı ile 15.35’de İstanbul’a hareket edeceğiz ve yerel saat ile 18.50’de İstanbul’a varacağız. Evinize hoş geldiniz!