NERELERE GİDİYORUZ?

Rotadaki Ülkeler: İtalya, Fransa, Hollanda, İsviçre, Belçika, Çekya, Macaristan, Karadağ, Yunanistan, Makedonya, Sırbistan, Vatikan

Rotadaki Şehirler, Kasabalar, Köyler: Roma, Paris, Amsterdam, Prag, Venedik, Floransa, Brugge, Kotor,

Budapeşte, Zaanse Schans, Kandersteg, Belgrad, Ohrid, Vatikan, Milano, Selanik, Cinque Terre

ROTAMIZDAKİ TRANSİT ÜLKELER

Bulgaristan, Slovakya, Almanya, Slovenya, Hırvatistan, Bosna Hersek, Arnavutluk

Rota üzerinde olan bu ülkelere, zaman tasarrufu sağladığımız durumlarda vakit ayıracağız ve sürpriz şehirleri ziyaret edeceğiz. Belirtilen rota dışında ziyaret edilen şehirler için ekstra bir ücret ödemenize gerek bulunmuyor.

ÜCRETE NELER DÂHİL?

- Ülkeler Arası Ulaşım

- Konaklama + Kahvaltı

- Profesyonel Rehberlik

- Seyahat Sağlık Sigortası

- Şehir Vergileri

- Araç İçi İkramlar

- Günlük Su İhtiyacı

- 7/24 Danışmanlık

- Panoramik Turlar

GÜNLÜK TUR PROGRAMI

BİRİNCİ GÜN – YOLA ÇIKIŞ, BELGRAD

Turumuzun ilk günü gece 01.00’de hareket ediyoruz. Gece yola çıkmamızın sebebi, Belgrad’a erken bir saatte varabilmek ve Nikola Tesla Müzesi’ne ziyaret saatleri içerisinde yetişebilmek…

Belgrad’a varmak için iki sınırdan geçeceğiz:

• Türkiye – Bulgaristan Sınırı

• Bulgaristan – Sırbistan Sınırı

Bulgaristan’da bir dinlenme ve yemek molası vereceğiz. Bu mola için başkent Sofya’da duracağız ve Sofya’nın tarihi kent merkezini de gezmiş olacağız. Para birimi olarak Bulgar Levası kullanılıyor.

Öğle saatlerinde Belgrad’a varacağız. Yol planımıza göre saat 12.00 – 15.00 arasında varmayı planlıyoruz. Sınırdaki araç yoğunluğuna göre saat belli olacak.

İlk olarak Nikola Tesla Müzesi’ni ziyaret edeceğiz. Bilim tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Sırp fizikçinin çalışmalarını inceleme şansı bulacağız ve elektrik deneylerine katılacağız. Tesla ve çalışmaları hakkında detaylı bilgileri, müze ziyaretimiz öncesinde sizle paylaşıyoruz. Böylelikle müzeyi daha verimli gezmiş olacaksınız. Seyahatimizin en önemli noktalarından biri de bu… Gezdiğimiz şehirleri, bilerek ve anlayarak geziyoruz. Verimli bir seyahatin anahtarı, bu detaylara sahip olmaktan geçiyor.

Müze ziyaretimizin ardından şehrin diğer önemli noktalarını ziyaret edeceğiz. Kalemegdan, Knez Mihailova Caddesi, Belgrad Ulusal Tiyatrosu, Bohem mahallesi Skadarlija, Cumhuriyet Meydanı, Aziz Sava Katedrali gibi çok güzel yerler bulunuyor.

Gece yarısına kadar Belgrad’da olacağız. Şehri isterseniz rehberimiz eşliğinde, isterseniz bireysel olarak gezebilirsiniz. Buluşma saatimize kadar geniş ve özgür bir vaktiniz bulunuyor. Şirin Skadarlija bölgesinde rengârenk kafeler ve restoranlar var. Keyifli bir akşam yemeği yiyebilir, geleneksel Sırp kahvesini tadabilirsiniz. Ardından Tuna Nehri kıyısındaki Kalemegdan’da güzel bir yürüyüş yapabilir, harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Knez Mihailova Caddesi de alışveriş için bire bir… Dileyenler Belgrad Ulusal Tiyatrosu’nda tiyatro, opera veya bale izleyebilirler. Ücretler oldukça uygun ve bu tarihi tiyatro gerçekten görmeye değer… Belgrad’a varmadan önce güncel oyun programını sizle paylaşacağız. Şehirde para birimi olarak Sırp Dinarı kullanılıyor.

Gece yarısı şehirden ayrılacağız ve Budapeşte’deki otelimize doğru yola çıkacağız.

İKİNCİ GÜN – BUDAPEŞTE

Gezimizin ikinci gününde Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye varıyoruz. Gece yarısına kadar bu güzel şehirde doyasıya gezeceğiz. Oldukça geniş bir vaktimiz bulunuyor.

Dileyenler, rotamızdaki her şehirde olduğu gibi bireysel olarak da hareket edebilirler. Rehber eşliğinde gezmek istemeyen misafirlerimiz, ekip arkadaşlarımızdan alacakları bilgilerle rahatlıkla hareket edebilirler.

Budapeşte, İstanbul’u anımsatan bir güzelliğe sahip. Şehir, iki yakadan oluşuyor. Sırayla Buda ve Peşte kısımlarını gezeceğiz. Tuna Nehri Kıyısındaki Ayakkabılar anıtını ziyaret edecek ve buranın hüzünlü hikâyesini dinleyeceğiz. Zincir Köprü, Parlamento Binası, Kahramanlar Meydanı gibi çok güzel ziyaret noktaları bulunuyor.

Şehir gezimizin ardından çeşitli aktivitelere katılabilirsiniz. Budapeşte’nin termal havuzları oldukça ünlüdür. Bunun yanı sıra eğlence hayatı da oldukça hareketli. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar keyifli vakit geçirebilir, otele öyle dönebilirsiniz.

Gün içerisinde çok hoş bir mekânda Macar mutfağının geleneksel lezzetlerini, özellikle de Gulaş yemeğini tadacağız.

Alışveriş, eğlence, yemek gibi konularda en faydalı bilgileri sizle paylaşıyoruz. Budapeşte birçok anlamda keyif alacağınız bir kent… Tıpkı Belgrad gibi burası da Tuna nehrine ev sahipliği yapıyor. Fotoğraf çekmek için güzel manzaralar var.

Burada bolca serbest vaktimiz var. Elektrikli scooter ile şehir turu atabileceğimiz şehirlerden birisi de Budapeşte… Tuna nehri kıyısında scooter ile ferah bir tur atmaya var mısınız?

ÜÇÜNCÜ GÜN – PRAG 

Sabah saatlerinde Prag’a varacağız. Prag, rotamız boyunca en çok seveceğiniz şehirlerden biri olacak. Avrupa’nın büyüleyici kentlerinden birindeyiz. İlk olarak otelimize yerleşeceğiz.

Prag, Çekoslovakya dağıldıktan sonra Çek Cumhuriyeti’nin başkenti olarak tarihteki yerini aldı. Ülkenin ismi artık Çekya olarak anılıyor. Bu romantik kent, Kafka’nın diyarı olarak da bilinir. Ünlü yazar Kafka’nın Milena’ya yazdığı mektupların öyküsü tam da burada başlıyor.

Old Town bölgesi oldukça tarihi ve renkli... Çok hoşunuza gidecek. Prag Kalesi’ne çıkarak günbatımını izleyebiliriz. Dans Eden Ev’e giderek birbirinden komik ve ilginç pozlar vereceğiz. John Lennon Duvarı’na resim çizecek, Old Town’da bulunan astronomik saat kulesinin ilginç bilgilerini dinleyeceğiz.

Akşamüstü Karl Köprüsü’nde sokak müzisyenlerini dinleyebilirsiniz. Kafka Müzesi’nde kahve içerken kitap okuyabilir, Old Town’da Thai masajı yaptırabilir, işkence müzesini ziyaret edebilir veya akşam saatlerinde tarihi bir kilisede gerçekleştirilen klasik müzik dinletisine katılabilirsiniz. Gün içerisinde Apple Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Apple’ın kuruluş yılından bugüne dek attığı adımları inceleyebilirsiniz. Prag çok sayıda ilginç ve güzel seçenek sunuyor. Şehrin tatlıları da ünlü… Trdelnik adı verilen şekerli tatlısı tavsiyemiz… Karl Köprüsü’nün birleştirdiği iki yakada da bunu tecrübe edebilirsiniz.

Turistik bir bölge olduğu için kent oldukça cıvıl cıvıl… Özellikle akşam saatlerinde Old Town bölgesinde vakit geçirmek çok keyifli oluyor. Prag’a daha sonra tekrar gelmek ve en az birkaç gün burada vakit geçirmek isteyeceksiniz.

Şehirde birçok yemek ve eğlence mekanı bulunuyor. Bir dakika bile canınız sıkılmayacak. Size tüm tavsiyeleri detaylı olarak veriyoruz. Şehirde kullanılan para birimi Çek Korunası… Bazı dükkanlar Euro da kabul ediyorlar. Eğlence mekanlarından ve Old Town bölgesinden otelimize ulaşmak çok kolay. Size bu konuda da gerekli bilgileri veriyoruz. Prag, bu maceranın en özel noktalarından biri olacak.

DÖRDÜNCÜ GÜN – AMSTERDAM

Gezimizin beşinci gününde Hollanda’nın Amsterdam şehrine varıyoruz. Sabah erken saatlerde şehre girmiş olacağız. Amsterdam, dünyanın en büyüleyici kentlerinden bir tanesi… Buraya oldukça geniş bir zaman ayırdık. Aynı zamanda burada çok güzel bir otelde konaklayacağız ve rahat bir şekilde şehrin tadını çıkaracağız.

Amsterdam, eğlence ve fotoğraf için eşi zor bulunan bir yer… Aynı zamanda müzeleriyle de oldukça ünlü. Bunun en önemli örneklerinden biri de unutulmaz ressam Van Gogh’un çalışmalarının yer aldığı Van Gogh Müzesi…

Dam Meydanı’nı kendimize merkez olarak alıyoruz ve kanallarıyla ünlü bu güzel şehri keşfetmeye başlıyoruz. Kenti gezerken sadece Amsterdam hakkında değil, Hollanda’nın genel kültürü ve tarihiyle de ilgili bilgiler ediniyoruz. Seyahatlerimizde bu tarz bilgi paylaşımlarına ve tarihi öykülere oldukça önem veriyoruz. Gezilen bir yeri bilinçli bir şekilde ziyaret etmek, oldukça önemli bir fark oluşturuyor.

Anne Frank’in yaşadığı evi ziyaret edeceğiz ve bu genç kızın boğazları düğümleten hüzünlü öyküsünü öğreneceğiz. Van Gogh Müzesi ve Rijks Müzesi’ne de geniş bir vakit ayırıyoruz. Şehrin en güzel parklarından biri olan Vondelpark’ta güzel bir mola veriyoruz. Burası çok geniş ve güzel bir tabiat alanı. İçerisinde çeşitli bitkiler ve hayvanlar bulunuyor. Çimlere uzanın ve huzur içinde gölde yüzen ördekleri izleyin. Şehirdeki her yere kolayca ulaşmak mümkün. Serbest vakit geçirirken de tüm bu noktalara kolayca ulaşabilirsiniz.

Alışveriş ve yemek için birçok seçenek var. Heineken bira müzesi veya Madame Tussauds bal mumu müzesini de ziyaret edebilirsiniz.

Amsterdam’ı bisikletle keşfetmek isteyen tüm misafirlerimize de yardımcı oluyoruz. Otelimiz burada olduğu için gece geç saatlere kadar eğlenebilirsiniz. Amsterdam, gece hayatı konusunda rotamızdaki en renkli yerlerin başında geliyor. Size şehirle ilgili tüm tavsiyeleri ve bilgileri eksiksiz veriyoruz.

BEŞİNCİ GÜN – ZAANSE SCHANS, BRUGGE

Sabah otelden ayrılıyoruz ve çok yakın mesafede bulunan Zaanse Schans köyünü ziyaret ediyoruz. Normalde rotamızda bulunmayan bu tarz ekstra köylere ve şehirlere de uğramaya çalışıyoruz. Bunlar için herhangi bir ekstra ücret ödemenize gerek yok.

Hollanda’ya kadar gelmişken yel değirmenlerini görmemek ve Zaandam’da Hollanda peynirini tatmamak olmaz. Bu güzel köy gerçekten çok hoşunuza gidecek. Koyunlar, ördekler, kazlar ortalıkta özgürce geziyorlar. Çikolata ve peynir dükkanlarını ziyaret edebilir, peynir tadımlarına katılabilirsiniz. Özellikle bu peynir atölyeleri oldukça hoş… Peynirin üretim safhalarını izleyebilir, özel soslar eşliğinde sayısız peyniri tadabilir ve alışveriş yapabilirsiniz.

Ardından yine yakın bir mesafede olan Belçika’ya geçiyoruz ve büyüleyici şehir Brugge’ü gezmeye başlıyoruz. Mesafeler az olduğu için Brugge’e ayıracak çok geniş bir vaktimiz var. Her yerin tadını iyice çıkarıyoruz. Koşuşturmaca ve acele geziler bizden uzak olsun.

Brugge oldukça tarihi ve romantik bir şehir. Orta Çağ’daymış gibi hissetmenize neden olacak yerlerden… Çok keyif alacaksınız. Buraya kadar gelmişken nefis Belçika çikolatasını tatmamak olmaz. Kentin en güzel çikolata dükkânlarına uğrayacağız ve gezimizi daha da tatlandıracağız.

Gece yarısı Brugge’den ayrılıyoruz ve iki gün vakit geçireceğimiz Paris’e doğru yola çıkıyoruz. Brugge ve Paris arasında mesafe kısa diyebiliriz. Paris’e yeni günün ilk saatlerinde varmış olacağız. Güzel bir kahvaltının ardından otelimize doğru geçiyoruz.

ALTINCI ve YEDİNCİ GÜN – PARİS

Erken bir saatte Paris’e varıyoruz ve otelimize yerleşiyoruz. İki koca gün boyunca burada olacağız. Paris, dünyanın en çok ziyaret edilen şehri… İçerisinde birçok çeşitlilik barındırıyor.

Louvre Müzesi, Eiffel Kulesi, Notre Dame Kilisesi, Disneyland, yer altı mezarları, Panteon, Zafer Takı, Şanzelize Caddesi, Lüksemburg Bahçesi, Montmartre gibi sayısız ziyaret noktası bulunuyor.

Ünlü Amélie filmini bilirsiniz. O tatlı filmin çekildiği kafeyi ziyaret etmek ve orada bir fincan kahve içmek ister misiniz? Ya da Leonardo Di Caprio’nun Inception filmindeki o aynalı köprü sahnesini hatırladınız mı? O da burada… Şehirde sadece tarihi yerler değil, böyle ilginç ve güzel mekânlar da bulunuyor. Güzel bir Paris manzarasını arkanıza alın ve hayatınızın en unutulmaz fotoğraflarından birine sahip olun.

Louvre Müzesi’ni ziyaret edebilir ve Mona Lisa’yı görebilirsiniz. Şanzelize’de alışveriş yapabilir, Disneyland’a giderek eğlenebilirsiniz. Bu koca iki gün tüm bunları yapabilmeniz için size güzel bir fırsat veriyor. Aynı zamanda Paris, tarihiyle de oldukça önemli bir kent. Şehri gezerken tüm bu tarihsel süreci ve Fransız kültürünü sizlerle paylaşacağız. Hayaller de hayatlar da Paris...

Montmartre bölgesine gidiyoruz ve Ressamlar Tepesi ile Sacré-Cœur Bazilikası’nı ziyaret ediyoruz. Ünlü kabare Moulin Rouge da burada…

Şehir büyük bir zenginliğe sahip. Bu iki günde size şehrin tarihi ve önemiyle ilgili sayısız bilgi vereceğiz. Fransa’nın tarihi, mutfağı, sineması, müziği ve sanatıyla ilgili geniş bir bilgi yelpazesi hazırladık.

Paris’teki bu geniş zamanımızı dilediğiniz gibi özgürce geçirebilirsiniz. Buraya kadar gelmişken alışveriş yapabilir, şehri kendi başınıza keşfetmeye çalışabilir, sayısız fotoğraf çekebilirsiniz.

İkinci günümüzün akşamında bu güzel şehirden ayrılacağız ve İsviçre’ye doğru yol alacağız.

SEKİZİNCİ GÜN - KANDERSTEG, MİLANO

Sabahın erken saatlerinde İsviçre’ye varıyoruz ve Kandersteg’de muhteşem bir sabaha uyanıyoruz. Büyük ihtimalle burası, gezi boyunca en çok seveceğiniz yerlerden olabilir. İsviçre genel olarak tur rotalarına dâhil edilen bir ülke değildir. Bu güzellikten mahrum kalmanızı istemedik ve İsviçre’nin en etkileyici noktalarından biri olan Kandersteg’i rotamıza ekledik.

Burası yeryüzündeki cennet gibi… Nutkunuzun tutulmasını sağlayacak bir güzellik sizi bekliyor. Burada mountain coaster denen etkinliği yapacağız. Alplerin arasında tek kişilik bir vagonla yol aldığınızı düşünün. Eğer bir hava muhalefeti olmazsa, hayatınızın en keyifli deneyimlerinden biri sizi bekliyor.

İsviçre maceramızın ardından Milano’ya geçiyoruz ve otelimize yerleşiyoruz. Ertesi sabaha kadar burada olacağız. Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği freskini canlı olarak görmek isteyenler el kaldırsın. Milano’da İtalya tarihi, ülke kültürü ve diğer İtalya şehirleri hakkında oldukça ilginç ve faydalı bilgiler vereceğiz. Gelecekte başlı başına bir İtalya gezisi yapmanız için bunlar önemli olacak.

Milano’da akşam saatleri oldukça hareketli geçiyor. Eğlenebileceğiniz ve yemek yiyebileceğiniz birçok mekan var. Otelimiz de burada olduğu için gece geç saatlere kadar bu ışıltılı şehri keşfedebiliriz. Ertesi sabah yapacağımız Como Gölü ziyaretinin ardından Cinque Terre’ye doğru yol alacağız. Como’da sabah saatleri oldukça huzurlu geçiyor. Göl kenarında sizi birçok sürpriz bekliyor. Rotamız boyunca bu tarz tatlı ve huzurlu yerlerde mini gezilerle size hediyeler veriyoruz.

DOKUZUNCU GÜN – CINQUE TERRE, FLORANSA

Sabah saatlerinde Nice’deki otelimizden ayrılıyoruz ve yakın mesafede bulunan İtalya’ya geçiyoruz. Turumuz boyunca en çok yeri İtalya’ya ayırdık. Ziyaret noktalarımız şu şekilde:

Roma, Floransa, Venedik, Cinque Terre, Vatikan

İtalya bunu gerçekten de hak ediyor. Dünyanın en özel ülkesi olabilir. Herkesin ilgisini çekebilecek birçok özelliği bünyesinde barındırıyor. Tarih, sanat, kültür, eğlence, deniz, doğa, huzur, müzik, yemek, spor, mimari, moda, romantizm, alışveriş, fotoğraf diye devam edebiliriz. Bunların her birine ulaşabileceğiniz, son derece zengin bir ülkedeyiz.

İlk durağımız Cinque Terre… Burası, İtalyan Rivierası'nın engebeli sahillerden oluşmuş bir bölgedir. Beş tane köy bulunur bu dağlık bölgede. Adını da buradan alır. Cinque Terre, "Beş Toprak" anlamına gelir. Bu köylerin her biri eşsiz bir güzelliğe sahip. Buranın fotoğraflarına internette denk gelmişsinizdir. Deniz kenarındaki bir yamaca sıralanmış rengarenk evler…

Buraya çok geniş bir vakit ayırdık. Köyler arasındaki ulaşım trenle sağlanıyor. Her bir köy arası, ortalama 2 – 8 dakika civarında sürüyor. Ayrıca yamaçtaki patika yolunu da kullanarak köyler arasında gezebilirsiniz. Denizi çok güzel. Huzurlu bir bölge. Köylerin içerisinde şirin dükkanlar var. Özellikle limon ve zeytin üzerine birçok ürün satılıyor. Deniz kenarındaki mekanlara oturabilir ve eşsiz manzarayı izlerken kalamar yiyebilirsiniz. Fiyatlar uygun seviyede. Hayatınızın en unutulmaz fotoğraflarından bazılarını bu köylerde çekeceksiniz.

Cinque Terre maceramızın ardından akşam saatlerinde Floransa’ya varıyoruz. Toskana bölgesinin en önemli kenti burası… Rönesans’ın doğum yeri...

Gece yarısına kadar bu nefis şehirde olacağız. Rönesans’ın doğuşunu, Da Vinci’nin hayatını, Michelangelo’nun ünlü Davut heykelini nasıl yaptığını, tarihi Medici ailesinin dünyayı nasıl değiştirdiğini, bankacılık sisteminin doğuşunu ve daha birçok unutulmaz öyküyü dinleyeceğiz Floransa’yı keşfederken… Bilgilendirici, aydınlatıcı, hayranlık uyandırıcı bir deneyim olacak.

Floransa’nın dondurması ünlüdür. Tarihi Floransa sokaklarını gezerken bu lezzeti de test edebilirsiniz. Burası aynı zamanda Pinokyo’nun da evi… Türkiye’ye gitmeden Pinokyolu bir anahtarlık alabilirsiniz. Michelangelo Tepesi’ne çıkın ve şehri bir de orada izleyin. Muazzam Floransa Katedrali’nin ışıklı kubbesi ve gecenin sessizliğinde huzur veren bir manzara sizi bekliyor. Toskana bölgesinin üzüm bağları da ünlüdür. Tepeye çıkmadan önce yanınıza bir şişe Toskana şarabı almanızı tavsiye ederiz.

ONUNCU GÜN ROMA, VATİKAN

Ve geldik seyahatimizin zirve noktasına… Roma, dünyanın en tarihi şehri diyebiliriz. Tüm dünya bir ülke olsaydı, başkenti Roma olurdu. Bugüne kadar karşılaştığınız hiçbir şehir, Roma’nın barındırdığı kültürel ve sanatsal birikime sahip değildir.

İlk olarak otelimize yerleşiyoruz ve dinlenmeye başlıyoruz. Ertesi sabaha kadar buradayız. Bu koca günde Roma’yı ve Roma sınırları içerisinde yer alan Vatikan’ı gezeceğiz. Fakat şunu belirtmekte fayda var: Roma’yı tam anlamıyla gezmek için bir gün değil, bir hafta bile yeterli olmaz. O nedenle gezimize bir fragman, bir özet gözü ile bakabilirsiniz. İleride tekrar Roma’ya gelmenizi ve yeterli bir süre ayırmanızı tavsiye ediyoruz.

Kolezyum, Panteon, Roma Forum, Aşk Çeşmesi, İspanyol Merdivenleri, Konstantin Takı, İspanyol Meydanı, Venedik Meydanı, Vittorio Emanuele II Abidesi, Melekler Şatosu, Vatikan, Sistine Şapeli, San Pietro Bazilikası, Vatikan Müzeleri, Navona Meydanı gibi sayısız önemli yer var.

Roma’nın tüm dünyayı etkileyen tarihi, Papalık kültürü, Vatikan’ın ilginç gelenekleri, Illuminati’nin doğuşu, Bernini ve Michelangelo’nun eserleri, Roma hukuku gibi çok sayıda ilginç konuya değineceğiz bu muhteşem şehri gezerken.

Akşamüstü Navona Meydanı’na gideceğiz ve meydanın kenarına kurulan güzel kafelerden birine oturacağız. Meydanda çok fazla aktivite oluyor. Şarkı söyleyenler, komedi yapanlar, illüzyonistler, dans grupları… Onları izlerken İtalyan kahvenizi yudumlayacak, anı defterinize yeni bir yaşanmışlık katacaksınız.

Akşamın ilerleyen saatlerinde de Roma’nın eğlence merkezlerinden Trastevere bölgesine gideceğiz. Burası oldukça renkli ve hareketli bir yer. Doyasıya eğleneceksiniz. Roma, hem bilgi hem de eğlence açısından oldukça dolu geçecek.

ON BİRİNCİ GÜN – VENEDİK

Roma’dan sabah saatlerinde ayrılıyoruz ve Venedik’e doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerinde çok güzel dinlenme tesisleri var. Buralarda mola vereceğiz. Bu tesisler, alışveriş için çok güzel seçenekler sunuyor. İtalya’dan ayrılmadan önce makarna, sos, zeytinyağı gibi hediyeler almak isterseniz fiyatlar oldukça uygun.

Öğleden sonra Venedik’in komşu şehirlerinden biri olan Padova’ya varıyoruz. Venedik’e buradan trenle geçeceğiz. Hazır gelmişken kısaca Padova’yı da gezebiliriz. Burası da tarihi ve şirin bir kent.

Venedik tam anlamıyla büyüleyici bir şehir… Rotamızdaki en güzel ve en unutulmaz fotoğrafları çekeceğiniz şehirlerden bir tanesi…

Şehir adeta bir labirent gibi… Her sokağı birbirinden ilginç… Burada kaybolmak adettendir. Ama belki de ilk kez kaybolmanın keyifli bir şey olduğunu düşüneceksiniz. Öylesine sürprizlerle ve güzelliklerle dolu… İnsanın her köprüde, her kanalda fotoğraf çekesi geliyor. Gondol gezisi yapmak isteyen misafirlerimiz için en uygun ayarlamaları yapacağız.

Venedik’te çok geniş bir vaktimiz olduğu için Burano ve Murano adalarını da ziyaret edebilirsiniz. Bu adalar renkli evleri ve sokaklarıyla ünlü. Ayrıca dünyanın en ünlü cam üreticisi olarak da bilinirler. Bu küçük adalar gerçekten keyif verecek. Özellikle Burano’yu tavsiye ediyoruz.

Buraya çok geniş bir vakit ayırdık. Köyler arasındaki ulaşım trenle sağlanıyor. Her bir köy arası, ortalama 2 – 8 dakika civarında sürüyor. Ayrıca yamaçtaki patika yolunu da kullanarak köyler arasında gezebilirsiniz. Denizi çok güzel. Huzurlu bir bölge. Köylerin içerisinde şirin dükkanlar var. Özellikle limon ve zeytin üzerine birçok ürün satılıyor. Deniz kenarındaki mekanlara oturabilir ve eşsiz manzarayı izlerken kalamar yiyebilirsiniz. Fiyatlar uygun seviyede. Hayatınızın en unutulmaz fotoğraflarından bazılarını bu köylerde çekeceksiniz.

Cinque Terre maceramızın ardından akşam saatlerinde Floransa’ya varıyoruz. Toskana bölgesinin en önemli kenti burası… Rönesans’ın doğum yeri...

Gece yarısına kadar bu nefis şehirde olacağız. Rönesans’ın doğuşunu, Da Vinci’nin hayatını, Michelangelo’nun ünlü Davut heykelini nasıl yaptığını, tarihi Medici ailesinin dünyayı nasıl değiştirdiğini, bankacılık sisteminin doğuşunu ve daha birçok unutulmaz öyküyü dinleyeceğiz Floransa’yı keşfederken… Bilgilendirici, aydınlatıcı, hayranlık uyandırıcı bir deneyim olacak.

Floransa’nın dondurması ünlüdür. Tarihi Floransa sokaklarını gezerken bu lezzeti de test edebilirsiniz. Burası aynı zamanda Pinokyo’nun da evi… Türkiye’ye gitmeden Pinokyolu bir anahtarlık alabilirsiniz. Michelangelo Tepesi’ne çıkın ve şehri bir de orada izleyin. Muazzam Floransa Katedrali’nin ışıklı kubbesi ve gecenin sessizliğinde huzur veren bir manzara sizi bekliyor. Toskana bölgesinin üzüm bağları da ünlüdür. Tepeye çıkmadan önce yanınıza bir şişe Toskana şarabı almanızı tavsiye ederiz.

ON İKİNCİ GÜN – KOTOR

Evet, nihayet Karadağ’ın masalsı kenti Kotor’dayız. Burası rotalarımızın vazgeçilmez şehri, bizim favori noktamız… Eminiz ki gezimiz bittikten sonra burayı ilk üçe sokacaksınız.

Tarihi kent merkezi öylesine iyi korunmuş ki, kendinizi Orta Çağ’da geçen bir dizide ya da filmde zannedebilirsiniz. Her sokağı, her mekânı birbirinden güzel… Konakladığımız tesisten denize yürüyerek bir iki dakikada ulaşmak mümkün…

 Tarihi kent meydanından yürüyüşe başlıyoruz ve tepeye doğru tırmanıyoruz. Gündoğumu da, günbatımı da ayrı güzel… İkisini de bu tepede tecrübe edebilirsiniz. Manzara adeta Norveç fiyortlarını anımsatıyor. Yemek, eğlence, deniz, tarih ve huzur bir arada… Kotor’u bir kere tattıktan sonra hayatınızın sonuna kadar unutamayacaksınız.

Ertesi gün de Kotor’da olacağız. Yakınlarda güzel kasabalar var. Tekne turu da yapabilirsiniz. Buraya çok geniş bir vakit ayırdık. Ne kadar güzel olduğunu artık siz düşünün.

Kotor’da şirin bir kedi müzesi de var. Kedi bir sembol adeta… Kolyelerde, magnetlerde görmek mümkün. Ayrıca burası çok lezzetli bir şehir. Özellikle tavsiye edeceğimiz mekanlar var. Fiyatlar inanılmaz derecede uygun. Denize karşı unutulmaz bir yemek yemeye hazır olun.

ON ÜÇÜNCÜ GÜN – KOTOR, OHRİD

Kotor’da gezmeye devam ediyoruz. Yakınlardaki kasabaları ziyaret edebilir ve tekne turu yapabilirsiniz. Birçok seçenek var.

Öğleden sonra şehirden ayrılacağız. Sveti Stefan’da güzel bir fotoğraf molası vereceğiz. Ardından yol üzerindeki çeşitli Karadağ şehirlerini ziyaret edebiliriz. Bu aşamada grubun isteğine göre karar alacağız. Akşam saatlerinde Ohrid’e varmış olacağız.

Ohrid çok güzel ve şirin bir yer. Özellikle akşam saatlerinde oldukça hareketli oluyor. Tıpkı sahil kenarındaki birçok şehir gibi… Burayı en özel kılan noktalardan biri de yöresel tatları… Lezzet ve fiyat dengesinin dünya üzerinde en uygun olduğu yerlerdendir Ohrid…

Kentte güzel bir tekne turu da yapabilirsiniz. Ohrid Gölü’nün ferahlığını teninizde hissedeceksiniz.

Akşam güzel bir Makedon gecesi yapacağız. Canlı müzik, inanılmaz lezzetler, şirin mekanlar… Masalsı gezimizin sonuna yaklaşırken hepimiz için güzel bir etkinlik olacak. Şarkılara eşlik edecek, gönlümüzce oynayacağız. Kotor ve Ohrid arasındaki bu yolculuğumuzda Arnavutluk üzerinden de geçeceğiz. Başkent Tiran’da güzel bir yemek molası vereceğiz. Şehrin önemli noktalarını da gezebiliriz bu süreçte. Seyahat boyunca bu tarz sürprizlerimiz olacak.

ON DÖRDÜNCÜ GÜN – SELANİK

Artık masalsı yolculuğumuzun son günündeyiz. Atatürk’ün doğduğu şehir olan Selanik’i gezmeye başlıyoruz. İlk olarak Atatürk’ün doğduğu evi ziyaret edeceğiz. Burası artık bir müze… Güzel ve anlamlı bir ziyaretin ardından şehri gezmeye devam edeceğiz. Selanik, tıpkı ikizi İzmir’i aratmıyor. Öylesine benzer yönleri var ki… Bizim de gönlümüzde taht kuran şehirlerden bir tanesi…

Yunan kültürü, tarihe yön veren en önemli kültürlerden bir tanesidir. Selanik gezimiz esnasında da bu konuda oldukça detaylı bilgiler vereceğiz. Her birimiz için ufuk genişletici bir yolculuk olacak.

Selanik gezimizi de tamamladıktan sonra Türkiye’ye doğru yola çıkıyoruz. Yol üstünde Kavala’da duruyor ve bademli Kavala kurabiyesi alıyoruz. İpsala sınırından sonra artık ülkemizdeyiz. İstanbul’a varmadan Tekirdağ’da bir veda yemeği yapıyoruz. Akşam saatlerinde İstanbul’da olacağız ve vedalaşacağız. Bu unutulmaz gezinin finali, aslında yeni dostlukların başlangıcı olacak. Bunun bir parçası olacağınız için çok mutluyuz.

ÖNERİLERİMİZ:

Gezi boyunca ayağınızda rahat bir ayakkabınızın olması, yürüyüşlerinizi daha keyifli bir hale getirir. Yapacağınız spor&şık kombinler fotoğraflarınızın likelarını yükseltebilir!

Gece için yanınızda bir hırka, gündüz için güneş gözlüğü..

Ve en önemlisi, fotoğraf makinesi, sarj aleti ve powerbanklarınızı sakın yanınıza almayı unutmayınız!

 ÖNEMLİ DETAYLAR:

> Tatilciniz Turizm Paket tura katılacak sayının yeterli olmaması durumunda 5 gün öncesinden tur iptali tüketiciye bildirilir.

> Tura iştirak eden kişilerin, şahsi eşyaları, çantaları, valizleri kendi sorumluluğunda olup, unutulan/kaybolan/çalınan eşyalardan Tatilciniz Turizm sorumlu değildir. Unutulan eşyaların bulunma durumlarında kişiye ulaştırılması sırasında yapılan masraflar eşya sahibine aittir.

> 18 yaş altı reşit sayılmayan çocukların anne veya babalarından biri veya ikisi ile beraber tura katılmadığı durumlarda, tura katılım için gerekli olan Muvafakatnamelerin seyahat sırasında kişilerin yanında bulundurulması zorunludur.

> Kişilerin tura katılımlarındaki sağlık sorunları, hamilelik durumu, sürekli kullanımda bulundukları ilaçlar ile ilgili raporları yanlarında bulundurmaları gerekmektedir.

> Acente zorunluluğu kaldığı durumlarda (Yol ve Hava şartları vb.) daha önceden belirlenen tur programını değiştirebilir. Ziyaret edilen yerlerde taşıma kurumlarının otellerin sorumluluğunda olan durumlarda meydana gelebilecek aksaklıklardan Tatilciniz Turizm sorumlu tutulamaz.

> Her misafirin 1618 nolu kanuna göre seyahat sigortası yapılmaktadır.

> Misafirin tura gitmeden önce yaptığı ön ödeme keyfi durumlardan dolayı iptal istemesi durumunda iade edilemez.

> Misafirlerlerin hastalık, kaza vb. durumlarda yaptıkları ödeme rapor sunma durumunda %100 geri iade edilir.

> Tek Kişi Konaklama Farkını Tur Fiyat Bilgileri Sekmesinden veya Rezervasyon Menüsünden inceleyebilirsiniz.

> Çocuk İndirimi sadece 2 yetişkin ile birlikte konaklamak şartıyla geçerlidir. İki Yaşını Doldurmuş Her Bireyin Otobüste Koltuk Alması Zorunludur. Otobüslü Turlarda 0-1,99 Yaş Çocuklardan Ücret Alınmaz. Eğer Çocuklar İçin Otobüste Koltuk İstenirse 3-11 Yaş Çocuk Fiyatı Uygulanır.

> Araç İçerisindeki Koltuk Düzeni Tatilciniz Turizm Operasyonu Tarafından Ayarlanmaktadır.

> Özel koltuk seçimi yapılamamaktadır.

> Koltuk yerleşimi konusundaki itiraz durumunda, ödeme iadesi mümkün değildir. Araçlarımızın tüm koltukları aynı standartlardadır.

> Triple Odalarda Üçüncü Yatak Normal Yatak Konforunda Olmayabilir. Otel Duruma Göre Misafirlerimize Açılır-Kapanır Yatak ya da Çekyat Verebilir. LÜTFEN ÜÇÜNCÜ YATAK KARARINI SATIŞ ANINDA VERİNİZ. AKSİ TAKDİRDE OTELDE DEĞİŞİKLİK YAPILMAYACAKTIR

> Rehberimiz Programını Tamamen Gerçekleştirmek Kaydı İle Programın Seyrinde Değişiklik Yapabilir

> Ekstra Turlar, Kişi Sayısına Bağlı Olarak Hareket Eder. Ekstra Bir Turun Gerçekleşmemesi Halinde Misafirin Tazminat Hakkı Doğmaz.Bu Durumda Tatilciniz Turizm’in Bir Sorumluluğu Yoktur. Ekstra Tur Fiyatları Değişebilir. Bu Durumda Misafirin Turu Satın Aldığı Tarih Değil, Turun Hareket Ettiği Tarih Dikkate Alınır. Tura Gidilen Dönemdeki Ekstra Tur Fiyatı Geçerli Olur. Misafir Bunu Kabul Ederek Turu Satın Almıştır.

> Tur Programında Belirtilen Saatler, Normal Hava ve Yol Koşullarına Göre Hesaplanmış Olup, Olası Gecikmelerde, Tatilciniz Turizm Sorumluluğu, Misafirin İse Tazminat Hakkı Yoktur.

> Tur Konaklama Bölgelerinde ve Otellerinde Yoğunluğa Göre Aynı Standartlarda Olmak Kaydı İle Değişiklik Yapılabilir.

> Tur Öncesi ya da Tur Esnasında Hava Muhalefeti Nedeniyle Yapılamayan Turlardan Tatilciniz Turizm’in Sorumluluğu Yoktur.

> Uçaklı Turlarda Tatilciniz Turizm Yoğunluğa Bağlı Olarak ve Programı Aksatmamak Kaydıyla; Havalimanı, Havayolu Şirketi ve Uçuş Saati Değiştirme Hakkını Saklı Tutar.

> Yurtdışı gezilerinde en az 6 ay süreli ve Yasal olarak geçerli pasaport olması mecburidir. Misafir pasaportlarının hasar görmemiş/yıpranmamış/yırtılmamış olması zorunludur. Kişilerin gidilecek ülkelere giriş için gerekli olan yasal yükümlülükleri yerine getirmeleri zorunludur. Geçerlilik tarihi geçmiş olan Pasaportlardan kaynaklı turun gerçekleşmemesi durumlarında Sorumluluk Misafirlerimize aittir.

> Tatilciniz Turizm Yolcu ile konsolosluk arasında aracı konumundadır. Konsolosluk gerekli gördüğü durumlarda vize vermeme hakkına sahiptir, Yolcunun vize alamaması ile ilgili olarak Tatilciniz Turizm’in hiç bir sorumluluğu yoktur. Tatilciniz Turizm sadece Aracı kurum görevini üstlenmektedir. Şahsi vize başvurularında Tatilciniz Turizm’in herhangi bir yaptırımı ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Tüketiciler bu şartları kabul ederek tura kayıt yaptırmışlardır.

> Sınır kapı geçişlerinde alınması zorunlu olan Çıkış harç pulu Tur öncesinde ilgili bankalardan alınabileceği gibi Sınır Kapılarında rahatlıkla temin edilebilir.

> Sınır kapılarında oluşacak olan yoğunluklardan dolayı yaşanabilecek zaman kayıplarından Tatilciniz Turizm sorumlu değildir.

> Yurtdışı turlarında kimlik ile girilen ülkelerde (GÜRCİSTAN-UKRAYNA-KIBRIS-MOLDOVA) sadece yeni kimlik ile geçiş yapılabilmektedir.

> Seyahat edeceğiniz ülkedeki para birimine göre lütfen beraberinizde bu Ülkelere ait paralar bulundurunuz.

> Bu Turun Hareketi İçin Minimum Katılımcı Sayısı 30 Olarak Öngörülmüştür. Yeterli Sayıda Çoğunluk Olmadığında Turu 3 Gün Önceden Haber Vermek Kaydı İle İptal Hakkı Tatilciniz Turizm’de Saklıdır. Turun İptali Durumunda Tatilciniz turizm İptalini Bizzat Bildirmek Zorundadır. Yasal Süreç Olduğundan Tazminat Hakkı Yoktur. Ön Ödeme Tutarı Kayıt Tarihinde Rezervasyon Bedelinin Minimum % 30’dur. Turun Hareket Tarihinden 7 Gün Önce Kalan Tur Bedelinin Tamamlanması Gerekir. En Son Sirkü Bir Önceki Sirküyü Geçersiz Kılar.

 ARAÇLARIMIZ:

Kullandığımız araçlar kişi sayısı ve yol durumuna göre değişiklik gösterebilir.

16 kişiye kadar; Volkswagen Crafter & Mercedes Sprinter 27 kişiye kadar; Otokar Sultan Maxi & Isuzu Novo Lux 35 kişiye kadar; Otokar Sultan Mega 46 kişiye kadar; Mercedes Travego - Tourismo & Man Fortuna & Neoplan Tourliner / Cityliner